Blogger templates

Blogger news

Blogroll

About

Blogger tarafından desteklenmektedir.
4 Mart 2013 Pazartesi



Sayfa 2:

Kur'an Nedir’in ve Kur’ân’ın Bütünlüğü Üzerine’nin ikinci başlığını mütalaanızın sonuçlarını maddeler halinde yazınız.

Hedef Tarih: 16 Mart 2013

55 yorum:

Unknown dedi ki...

Kuran nedir?
insanın varoluşunda merak , yeni bilgileri öğrenme anlamlandırma vardır.Bazı şeylerin nedenlerini sonuçları ile bilmek ayırt etmek netleştirmek ister. Bu şekilde kavramanın öğrenmenin hayatta insana daha yardımcı olacağı kanısındadır.Özneldir bu davranışlar hatta bir kabileyettir.Çoğu insanda bu özellik yoktur anlam veremez bazı şeylere o yüzden boşlukta hissederler kendilerini hayata karşı anlam yükleyemez ve bocalama dönemine girer. Anlam veremediği anlamlandıramadığı sürece bu bocalama dönemi devam eder.
Kuran-ı kerimin de bu şekilde bir çok tanımı yapılmıştır.Özel anlamlar yüklenmiştir kişi kendi hayatına benliğine göre tanımlamalar yapmıştır. Ama her şeyin olduğu gibi Kuran-ı keriminde genel olarak kabul edilen halk arasında yaygın olan bazı tanımları vardır.
Kuran'a ; insanın hayatını anlamlandıran yaşamını şekillendiren dini ve sosyal hayatı açıklayan yaşamı aydınlatan varlıktır.İnsan yaşamına kendisine varlığına değer verir. Bu değeri ise Kuran ile anlamlandırmak en doğrusudur.Buna en iyi örnek ise Adlerin şu sözüdür ; 'Ben böyleyim evrende böyledir' bu yargı insanın hem kendisine hem de yaşama verdiği anlamı , değeri gösterir.
Kuran-ı kerim bireyin yaşama ve bu yaşamının anlamı nedir? sorusuna cevap veren yol gösteren her zaman geçerli olan ilahi bir kitaptır.
İnsana varolma sebebini açıklar Allah'a layık kul olmasını emirlere ve yasaklara uygun şekilde yaşamasını hedefler. Ve Allahu teala kuranı peygamberleri bizlere rehber olarak göndermiştir.
Her insanın fıtratına uygun bir şekilde , kuranı baz alarak belirli çerçeveler içerisinde hayatını anlamlandırmasını ve yaşamını bu çerçevede şekillendimesi istenmiştir. İnsan neye önem verir ise yaşamı ona göre şekillenir. herkesin bir ideali vardır ve biz bu ideallerimizi fıtratımıza . kitabmıza uygun şekilde yorumlamalıyız.

Unknown dedi ki...

NURAY YEŞİLOĞLU/11040347-İDKAB2
KUR’AN NEDİR? II. BÖLÜM
-Kur’an, Hz.Muhammed’e Arapça olarak vahiy yoluyla parça parça indirilmiştir.
-Kuran’ın kendine özgü bir üslubu vardır.
-İçinde çelişki olan herhangi bir ayet ya da sureye rastlanılmaz.
-Kur’an Arapça harfler,kelimeler,ayetler ve surelerden oluşur.
-Anlatılanlar birbirinden bağımsız değildir.Birbirinin tamamlayıcısıdır.
-Kur’an ezber ya da yazı şeklinde okunabilen bir kitaptır.
Kur’an’ın ilk emrinin “OKU” olması ve Kur’an kelimesinin bu kökten gelmesi gayet anlamlıdır.Kur’an ilme ve okumaya önem vermiştir.İnsan Allah’a nasıl yöneleceğini,O’nun için neler yapabileceğini bilmeyen bir varlıktır.Kur’an insana rehberlik eden bir kitap olma özelliği taşır.Kur’an’ın bir benzeri daha oluşturulamaz.Bu İsra Suresi,88.ayette belirtilmiştir.Kur’an Peygambere vahiy yoluyla ulaşmıştır.Vahiy ilham,elçi göndermek,seslenmek gibi anlamlara gelir.Dini terim olarak ise Allah’ın emir ve yasaklarını peygamberler aracılığıyla insanlara bildirmesidir.Vahiy 3 şekilde gelir.
1.Kalbe ilham olarak
2.Cebrail aracılığıyla
3.Sadık rüya şeklinde
Sure ise sözlükte;yüksek yer,yüksek rütbe gibi anlamlara gelir.Surenin dini anlamı;ayetlerden meydana gelen,başı ve sonu bulunan müstakil Kur’an bölümlerinin adıdır.Kur’an’da 114 sure bulunmaktadır.Bu kutsal kitap için “Kur’an“ kelimesi dışında el-Kitab, el-Furkan, ez-Zikr gibi isimler de kullanılmaktadır.

Unknown dedi ki...

NURAY YEŞİLOĞLU/11040347-İDKAB2
KUR’AN’IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE-II. BÖLÜM
KUR’AN’IN KENDİSİNİ TEFSİR EDİŞ BİÇİMİ
Kur’an kesin ve mutlak tavrını ortaya koyarken bir taraftan da müminlerin faydasına yönelik istisnai durumlara yer verir.Örneğin; Allah(c.c.) kafirleri,Yahudileri ve hristiyanları,Allah düşmanlarını ve müşrikleri dost edinmemizi yasaklar.Ayetin devamında ise inanmayanlar tarafından zarar görmemek için onlarla dostça geçinebileceklerini söyler.
Kur’an’ın değişik yerlerinde bazı ifadeler bir sebebe bağlanarak verilmiştir. Eğer bu şekilde olmasaydı farklı anlamlar çıkarılabilirdi.Kur’an’da genel anlamlı kelimeler vardır.Bunlar Kur’an’ın üslubuna özgü bir durumdur.Genel anlamlı kelimelerin tahsis edilmesi şeklindeki tefsir örneklerini iki grupta toplayabiliriz:
A.Genel Anlamlı Kelimeden Kastolunan Şeyin Belirlenmesi:Kur’an’da farklı yerlerde geçen bir kelimeyi aynı manada almak doğru değildir;çünkü bulunduğu ayetteki manalar farklılık arzedebilir.Mesela; Arapça “ZELEME” kelimesi Kur’an’da farklı yerlerde geçmektedir;fakat yerine göre ‘şirk’ ve ‘küfür’ ya da yapılan bir hatayı ya da haksızlığı gösterir.
B.Genel Anlamlı Bir Kelimenin Şümulüne Giren Hususların Birkaçının Açıklanması: Kur’an’da geçen bir kelime genel anlamlı olup,içeriğinde çok şey barındırabilir.
Kur’an yer, zaman ve şahıs isimlerini ön plana çıkarmaz.Bu O’nun bir özelliğidir.Zaman zaman bazı konuları müphem sözlerle dile getirir;fakat bu onun anlaşılabilir,kavranabilir özelliğine zarar vermez. Kur’an’ın dili Arapçadır ve muhataplarının anlayabileceği bir yapıdadır.Arap dilinde kullanılan kelimelere de yer verilmiştir.Kur’an’ın garip kelimelerini açıklamak amacıyla eserler verilmiştir.Bu eserler lügat görevi görmektedir.Kur’an’da Arap dilinin bir özelliği olarak birden çok anlama gelebilen kelimeler geçmektedir.Kur’an birçok ihtimalden sadece biri üzerinde durur.Yani ihtimalleri bire indirir.Kur’an kısaca işaret ettiği meselelere daha sonra tekrar döner ve onları açıklar.Bazen de bu açıklamalara dayanarak farklı bir yerde kısa ve öz biçimde değinir.Kur’an-ı Kerim’de mecaz ifadelere de yer verilmektedir.Kur’an’da hangi kelimeler mecaz anlamda hangilerinin gerçek anlamda olduğunu bilmek için Arap dilinin özelliklerini bilmeliyiz.

Unknown dedi ki...

Kezban BOSTAN/10040079-İDKAB-2
KUR'AN NEDİR? 2. BÖLÜM

Kur'an Hz. Peygambere parça parça vahiy yoluyla gelmiş olup bize de tevatür yoluyla ulaşmıştır.Kur'an harfler, kelimeler, ayetler ve surelerden oluşan ve kendisiyle ibadet edilen bir kitaptır.Kur'an Allah kelamıdır ve kendi içinde bir bütünlük arz eder.
Kur'anın ilk emri "oku" sözcüğüyle aynı kökten geldiğini de söyleyebiliriz.Buradan Kur'anın ilme ne kadar büyük değer verdiğini görebiliyoruz.Bir kitap olarak Kur'anın herhangi bir kitapla hem ortak hem farklı hemde seçici özellikleri vardır. Kur'an ayrıca özlü, kapsamlı bir anlatımının yanı sıra derin manalar da içerir.
Kur'an; Kur'an insanının ne gibi özelliklere sahip olması gerektiğini anlatır bizlere.Kur'an Allah'ın en üstün varlık olduğunu ve var denmeye layık tek gerçek varlık olduğunu vurgular.Kur'an kendinden önceki kitapları tasdik ettiği gibi benzerinin meydana getirilemeyeceği konusunda meydan da okur.Ayrıca Kur'an insanın anlam arayışı serüveninin ve vahyin buna cevabının bir kanıtıdır.
Kur'an her haliyle insan sözü olmayıp melek vahyi olduğunu ispat eder.O indiği zaman şairler şiirlerini Kabe'nin duvarından indirmişlerdir.İnanan inanmayan herkes onun üstünde kitap olmadığını kabul etmiştir.Daha öncede bildirdiğimiz gibi Kur'an vahiy yoluyla gelmiştir ve vahiy,bir bilgiyi bir işareti yazılı veya sözlü olarak muhataba en hızlı ve en kestirme yoldan ulaştırmaktır.
Vahiyin sadık rüya,cebrailin asli heyetiyle görülüp ilahi emri duyurması,meleğin görünmeden emri peygamberin kalbine düşürmesi,meleğin insan şeklinde görünmesi, kalbe üfleme,uykuda iken ,uyanıkken doğrudan doğruya Allah kelamını duymak gibi çeşitleri vardır.Vahiyde esas olan sürattir.Vahyin hayatı anlamlandırmada canlı örneği rasulullahtır.
Kur'an ayet ve surelerden oluşan bir kitaptır.Ayet kelimesinin ifade ettiği anlamlar çeşitlidir. Bunlar delil mucize vs. Sure ise ayetlerden meydana gelen başı ve sonu bulunan Kur'an bölümleridir.Kur'anın bu ismi dışında el-kitab,el-furkan,ez-zikr gibi isimleri de vardır

Unknown dedi ki...

Kezban BOSTAN/10040079-İDKAB-2
KUR'AN'IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE-2.BÖLÜM

Daha önce de söylediğimiz gibi Kur'an kendi kendini tefsir etmektedir. Ancak tefsir işlemini yaparken kendi bütünlüğü içinde birtakım metotlar kullanarak yapmaktadır. Bunlardan birincisi Kur'an muayyen konuları işlerken bazı pasajlarda mutlak ifadelerle verdiği hususları başka yerlerde kayıtlayarak sunmaktadır. İşte bu sunma işini 2 başlık altında değerlendirebiliriz.İstisna yoluyla açıklama,Kur'an bazen herhangi bir meselede kesin, mutlak tavırlar sergilerken diğer yandan da istisnai durumlara da yer verir. İkincisi bir şeyin sebebini zikretmekle açıklama burada ise Kur'an bir takım mutlak ifadelerini değişik yerlerde bir sebebe bağlayarak kayıtlar. Zaten herhangi bir şeyin sebebiyle birlikte açıklanması Kur'anın kendi bütünlüğü içinde anlaşılmasında önemli bir husustur.
Kur'anda bazen genel anlamlı ifadeler daha sonraki ifadelerle netlik kazanmaktadır. Yine müphem hususların açıklanması, garip kelimelerin açıklanması Kur'anın kendi bütünlüğü içinde olmaktadır.Ayrıca Kur'an kısaca bahsettiği konuya başka pasajlarda tekrar dönüyor ve onu geniş geniş açıklıyor.Bahsedilen ifadeler gerçek mi yoksa mecaz mı yine Kur'anın kendi bütünlüğü içinde çözülüyor. Kısacası Kur'anı kendi bütünlüğü içinde anlamak için bir takım hususlara dikkat etmek gerekiyor.

Unknown dedi ki...

ŞEYDANUR KAZALAK / 11040209 İDKAB2
KUR'AN'IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE (İKİNCİ BÖLÜM)

İlahi kelâm vermek istediği mesajı muhattaplarına verirken öylesine güzel bir üslup kullanmaktadır ki adeta eşsiz nitelikte ve ulvî değerde bir kâniat kitabı oluşunu bizlere açıkça beyan etmektedir. Elbetteki yüce kitap tefsir edilirken birtakım zorluklar yanlış anlama gelebilecek kelimeler birçok probleme zemin hazırlamaktadır ama kitabımız öyle güzel bir niteliğe/içeriğe sahip ki bu problemlerin çözümü yine kendi sistematiği içerisinde çözülmektedir. Böyle olsa bile bazen Kur'âni bir ifade mübhem veya mücmel olabilmektedir ya da bazı hususta Kur'an kesin ve net ifadeler ortaya koyup tavrını belirlerken bazen bu durumu istisnai durumlar bozabilmektedir. Kur'an bazı mutlak ifadelerini değişik yerlerde bir nedene bağlayarak kayıtlar. Sebebin zikredilmediği pasajla bütün değerlendirilmediğinde Kur'an'i düşünceye ters düşen durumlar söz konusu olabilmektedir.
Arap dilinin en belirgin özelliklerinden birisi de bir kelimenin birden fazla anlamı bünyesinde barındırmasıdır. Genel anlamlı bir sözcük manalarına göre farklı açıklanabilmektedir. Genel anlamlı bir kelime aynı zamanda tam kavramı karşıladığı için doğrudan parçayı da içine almaktadır. Ayette birçok anlama gelebilecek bir ifade başka bir ayette kendini yeteri kadar açıklayarak sorunu çözer.
Kur'an'ın ana gayesi masajını insanlara iletmek olduğu için kişi,yer ve mekân hakkında fazla bilgiyi öne çıkarmamaktadır. Böylece ilahi kelam ayrı bir fonksiyonelliğe sahip olur. Kur'an bu özelliği ile birçok ilmin çıkmasını sağlamıştır. Bu ilimlerden biri Mübhematü'l Kur'an İlmidir. Kitapta belirsiz olan şahıs ve yer isimlerini bulmayı açıklamayı gaye edinen bir ilim dalıdır
Kur'an'ın dili Arapça olmasına rağmen indiği dönemdeki konuşma dilinde çok kullanılan ve yaygın kelimelere yer vermemiş bunun tam tersi olan çok az kullanılan ve belirli kişilerin bildiği kelimeler Kur'anda yer almıştır. Bundan dolayı Galibü'l Kur'an İlim ortaya çıkarak kelimelerin manasını açıklamaya çalışmıştır. Kur'ân lafzı müşterek olan kelimelerin tek anlama gelmesini sağlayarak anlam kargaşalığına son verir. Kısa ve veciz olan konuları diğer ayetlerde açıklayarak bir özelliğini daha göstermiş olmaktadır.
Bir sözün mecazi veya gerçek anlamda oluşunu Kur'an bütünlüğüne bakılarak belirlenebilir. Bunu anlamak için Arapların dili kullanış özelliklerinden, şiirlerden ve Kur'ân'ın indirildiği dönemdeki Arap dilinin ifade tarzlarından yararlanılmalıdır. Diğer bir ilim dalı olan Müşkilu'l Kurandır. Bu ilimle Kur'andaki çetrefilli konular çözülmekte ve Kur'ân'ı anlamak anlamlandırmak kolaylaşmaktadır.

Unknown dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Unknown dedi ki...

YASEMİN ŞAHİN 11040447/İDKAB _2
KU’RAN NEDİR? (PROF.DR.AHMET NEDİM SERİNSU) 2. BÖLÜM
Kur’anı Kerim Hz.Muhammed’e Arapça olarak ,tevatür yoluyla indirilen kutsal kitaptır.Kur’an harfler,ayetler ve surelerden oluşur.Kur’an’daki bu ayet ve sureler birbirlerini doğrular niteliktedir.
Kur’an’a ilimleri toplayan kelam da diyebiliriz .Kur’an bizim hayatımızı anlamlandıran ,bize can veren bir kitaptır.Kur’an ‘da uydurma hiçbir söz yoktur,değişen hiçbir kelimesi yoktur.Allah tarafından bize nasıl indirilmişse aynen öyledir,içeriğinde hiçbir değişiklik yoktur.Kur’an ,insanlığa yüksek ahlaki değerleri gösteren bir kitaptır.Başka açıdan baktığımızda ;Kur’an’da diğer kitaplar gibi sayfası bulunan ,yazısı bulunan ,iki kapak arasında bulunan bir kitaptır.Bu özelliğiyle diğer kitaplara benzer.Ancak Kur’an içeriği hiçbir kitaba benzemez.
Kur’an vahiy yoluyla indirilmiş olması,Allah kelamı oluşu , içeriğinin hiçbir zaman değişmeyeceği ve Kur’an’dan başka bir kitap gelmeyeceği açısından diğer kitaplardan ayrılır.Kur’an’ın üslubu hiçbir kitaba benzemez.
Kur’an’ın içeriğinde geçmiş kavimlerden de bahsedilir.Bunun sebebi ise;Kur’an insana hayatında bir yön vermesini ister.Geçmiş kavimlerin yaptıklarını insanlara anlatır ki öğütler alsınlar, eğer Allah’a inanmazlarsa sonlarının ne olacağını gösterir.
Kur’anın muhtevasını insanlar din ,ibadet,hayat bütünlüğünün içerisinde yaşamalıdır.Kur’an insanlara kendisi gibi bir kitap gelmeyeceği konusunda meydan okur.İnsanlar birbirlerine yardım etseler bile Kur’an gibi bir kitap yazamayacaklarını söyler.
Kur’an vahiyle gelmiştir demiştik.Vahiy;Yüce Allah’ın bütün varlıklara fıtratlarına uygun hareket etme yöntemini bildirme yolu ve insanlarla ve varlıklarla konuşma şeklidir.Vahiy çeşitli şekillerde gelmiştir.Bunlardan bazıları şunlardır:
 Sadık rüya şeklinde
 Cebrail’in asli şeklinde
 Kalbe ilhamla
 Meleğin insan suretine bürünmesiyle gelişidir.
Peygamber bu vahiyleri almakla kalmamıştır.Peygamberin bir de tebliğ ve tebyin görevleri de vardır.O,vahiyleri ezberlemiş ve yazdırmış daha sonrada vahiyleri tebliğ ve tebyin etmiştir.Tebliğ;Peygamberin ayetleri insanlara bildirmesi, tebyin ise;ayetleri açıklamasıdır.Hz.Peygamber Kur’anı ezberlemiş ve yaşamıştır.Hz.Peygamber Kur’anı yaşayan bir insandı.
Kur’anı Kerim ;Allah’ın varlığını ve birliğini ispat eden delillere ayet denir.Ayetleri düşünebilen insanlar anlar .Mucize;Peygamberlerin peygamber olduklarını kanıtlayan delillerdir.
Sonuç olarak şunları söyleyebiliriz:Kur’an Hz.Peygamber’e vahiy yoluyla tevatür olarak indirilmiş bir kutsal kitaptır.Kur’anın bir harfi bile şimdiye kadar değişmemiş değişmeyecektir de.Peygamberimiz Kur’an’ın ahlakıyla ahlaklanmış bir insandır.Kur’an insanın hidayet rehberidir.İnsan Kur’an’la bulaşmadığı takdirde asla yolunu bulamaz.İnsanın hayatı Kur’an’la anlamlanır.



Unknown dedi ki...

YASEMİN ŞAHİN 11040447 /İDKAB_2
KUR’AN’IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE (PROF.DR.HALİS ALBAYRAK) 2.BÖLÜM
Kur’anı Kerimin bir kısmı bir kısmını tefsir eder.Fakat Kur’an ‘ın tefsirinde alimler arasında bazı tartışmalar çıkmıştır.
Kur’an’da bazı surelerinde geçen kesin ifadeler bazı surelerdeki ifadelerle istisnai durum haline gelebilir.Mesela;Kur’an’da kafirlerle dost olmamamız gerektiği belirtilmektedir.Ancak;Al_i İmran Suresinin 28.ayetinde kafirlerle dost şeklinde değilde iyi geçinme şeklinde dost olunabileceği belirtilmiştir.Bazende Kur’an bazı mutlak ifadelerini değişik yerlerde bir sebebe bağlayarak kayıtlar.Herhangi bir şeyin sebebinin zikredilmesiyle açıklanması ,Kur’an’ın kendi bütünlüğü içinde anlaşılmasında itina gösterilmesi gereken hususlardır.
Kur’an insanı derin bir düşünmeye sevkeder.Kur’an’da bazı genel anlamlı kelimeler farklı anlamlar taşıyan kelimeleri karşılamaktır.Mesela;bir kelime gerçek anlamıyla mı yoksa mecaz anlamıyla mı kullanılmış bunları ayetin genelini düşünerek bulabiliriz.
Kur’an-ı Kerim’de bir kelime farklı anlamda kullanılmış olabilir.Bunun gerçek anlamda mı yoksa mecaz anlamda mı oluşu ayetin tamamına veya ondan sonra gelen ayetlere bakılarak anlaşılabilir.Ayrıca ;Kur’an kısaca işaret ettiği bir konuya daha sonraki ayetlerin de açıklama yapar.Kur’an-ı Kerimin dili mükemmeldir.Kur’an’da söz sanatları vardır.
Sonuç olarak ;Kur’an-ı anlamak için sadece bir kelimeye ya da bir ayete bakılmamalıdır.Kur’an bir bütündür ve Kur’an –ı anlamak için ayetlere bir bütün olarak bakmalıyız.

Unknown dedi ki...

ŞEYDANUR KAZALAK / 11040209 İDKAB2
KUR'AN NEDİR? (İKİNCİ BÖLÜM)

Kur'an'ı Kerimin ne olduğuna dair birçok tanım yapılmıştır. Bütün tanımlar bizlere Kur'an'ı daha iyi anlatmakta tanıtmaktadır ki bunlardan Kur'an'ın özellikleri yeteri kadar görülmektedir. Kur'anda bir kitap olduğu için diğer kitaplarla arasında farklılıklar ve ayırt edici özellikleri vardır. Bu ayırt edici özelliklerden bir kısmı ise kendinden önce gelen ilahi kitapların bozulan içeriklerini tamamlar,düzenler ve doğru bilgiyi sonra ki nesillere aktarır. Kur'an'ın bütünlüğüne bakıldığında içeriği üç kısımda incelenir;
-Tevrat ve İncilin bünyesindeki,ilkeler hikayeler
-Nüzul sırasındaki yasalar,hikayeler
-İlk defa söylenen gerçekler ve kurallardır
Kur'an'ın içeriği incelendiğinde bile insanların anlam arayışının çok eski dönemlere kadar gittiği ve sorularına cevap vermeleri net bir şekilde görülmektedir.
Vahyin birçok tanımı bulunmakla birlikte yaratıcısal bir fiil olduğu Kur'an'ın birçok yerinde belirtilmiştir. Peygamberlere gelen vahiyler bazısı; sadık rüya şeklinde,cebrailin asli görünüşü, kalbe ilham uykuda iken idi. Vahiy geldikten sonra peygamber ezberletip, yazdırarak, tebliğ tebyin ve tefsir etmiştir. Kur'an'ın önem arz eden kavramlarından biri de Ayettir. Ayet, mucize nişan belirti...vs anlamlara gelmektedir. Ayetin muhatabı insandır, insanın ayetleri incelemesi ve anlaması istenmektedir.Ayetler yüce yaratıcının varlığını ve birliğini anlamak konusunda ikiye ayrılmaktadır; Bunların ilki olan Kevni ayet, fıtratla varlıklar dünyasına çıkarılan ve evrende fiilen var olan ayetlerdir. Doğadaki afâki ve enfusi ayetleri kapsamaktadır. Diğer ayet türü ise Kavni ayettir. Vahiyle nüzul olan ayetlerdir. Semavi kitaplar ile tevhid inancına ve peygamberlerin sıddık özelliğine delildir.
Kevni ve Kavli ayetler birbirlerine temas eder çelişki içermez,birbirlerini tamamlamaktadır. Ortak yanları ise Allah'ın varlığı ile birliği ve hayatı anlamlandırmaya delil olmalarıdır.Kur'an kendi içinde adlarını da belirtmektedir Bunlardan bazıları el-Kitab, el-Furkan ve ez-Zikirdir.

Unknown dedi ki...

MEDİNE AKTAŞ 11040022 (İKİNCİ BÖLÜM) KUR'AN NEDİR?

Kur'an insana ahlaki değerleri gösteren vahiy mahsulu bir kitaptır

İnsan hayatını anlamlandıran dünya ve ahiret mutluluğunu sağlamayı amaçlayan rehberdir

Kur'an'ın bilinen bir kitapla olan ortak yönü sadece iki kapak arasında yazılı sayfalardan oluşmasıdır.Fakat onun adının benzersizliği,Allah kelamı bir yazarın eseri olması,içindekiler,her baskıda aynı kalması,uslubu,muhtevası,tilaveti onu üstün kıldığı en üstün özellikleridir.


Kur'an vahiy mahsulu olup yüce Allah'ın, Cebrail aracılığı ile peygamber efendimize gönderdiği,ayet ve surelerden oluşan ve Hz.Muhammed'in örnekliğinde insanlığın hayat rehberi olan bir kitaptır.

Kur'an sadece bir tek isimle bilinmemektedir.O, el-Kitap,el-Furkan,ez-Zikr gibi bir çok değişik isimle de bilinen ve kalplere taht kurmuş ilahi bir kaynaktır

El-Kur'an en çok kullanılan ve Kur'an'ın eş anlamı olan isimdir.el-Furkan,hak ile batılı ayırmak,felah ve selamete ulaştıran anlamındadır.ez-Zikr,anmak ve hatırlatmak anlamındadır.Kur'an insana Allah'ı andırıp tanıtır,unutmamak üzere hatırlatır.

Unknown dedi ki...

MEDİNE AKTAŞ 11040022(İKİNCİ BÖLÜM) KUR'AN'IN KENDİSİNİ TEFSİR EDİŞ BİÇİMİ

Kur'an herhangi bir konuda,bir yandan kesin ve mutlak tavrını ortaya koyarken,diğer yandan da mü'minler faydasına yönelik istisnai durumlara yer verir.

Kur'an bazı mutlak ifadalerini değişik yerlerde bir sebebe bağlayarak kayıtlar.Bazen sebebin zikredilmediği Kur'an'i ifadeyi bitüne arzetmeden,müstakil olarak ele almak,kişiyi Kur'an'ın ruhuna ters düşen sonuçlara götürebilir.Bu nedenle herhangi bir şey sebebinin zikredilmesiyle açıklanması Kur'an'ın kendi bütünlüğü içerisinde anlaşılmasını sağlar..

Kur'an'da birçok genel anlamlı kelimeler vardır.Bu kelimeleri sadece bir tek şeye özgü kılmak doğru değildir.Bu,kelimenin geçtiği yere ,cümleye göre farklılık gösteri.

Gerçek ve mecaz anlam her dilde vazgeçilmez iki anlatım unsurudur.Arapça olan Kur'an da da yerine göre bu iki ifade türü kullanılmıştır.Hangi ifadelerin hakikat,hangisinin mecaz olduğunu ibarelerin sevkedildiği mana örgüsünde veya Kur'an'ın bütünü içerisinde görüyoruz.

Unknown dedi ki...

Abdullah YİĞİT 11040370 İDKAB II
KUR'AN NEDİR?
II. BÖLÜM
Birinci bölümde anlattığımız şekilde insan bir anlam arayışı içerisindedir. Kur'an insanın bu anlam arayışına cevap vermiştir. Tabi o'un bu mesajını alanlar ve bu masajı kavrayanlar için geçerlidir. Efendimiz (s.a.s) 'in hayatına baktığımızda bu gerçekliği görmemiz mümkün.
Kur'an-ı Kerim'i, Allah (c.c) Cebrail vasıtasıyla Efendimiz'e çeşitli suretlerle 23 yılda perdey pey vahyetmiştir. Bu süre zarfında Efendimiz Cebrail'i gerçek suretinde sadece iki kez görebilmiştir. Böylece Kur'an günümüze tevatür yoluyla gelmiştir. Kur'an bizlere Allah'ın bir lütfudur. bize bir rehberdir, hak ile batılı birbirinden ayırmış, insana gitmesi gereken yolu tarif etmiştir. Bu yolu takip edenin kurtuluşa ereceğini müjdelemiş, hayatını ise anlamlı geçeceğini göstermiştir. Allah (c.c) Kuran-ı Efendimize vahyetmiş, Efendimizde O'nu insanlara açıklamış uygulamasını göstermiştir.
Kur'an bu yüzden başlı başına bir mucizedir. İnsanların O'nun gibi bir kitabı oluşturması imkansızdır.

KUR'AN'IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE
Bu güne kadar Kur'an'ın, kendisini tefsiriyle ilgili birçok şey söylenmiş olabilir. Önemli olan ise O'nun bu tefsirinin zorluğudur. Kur'an anlatım hususlarında bazı konularda tavrını koymuş, ama istisnai durumları da göz ardı etmemiştir. Bir ayet veya sureye bakarak yorum yapamayız, bütünü görmeyen Kur'an'ın ne demek istediğini anlayamaz. Kendimizi O'na vermemiz gerekir ki Kur'an da bize kendini açsın. Bütünden ilgilenmemiz için sürekli olarak Kur'an ile bağlantı halinde olmamız gerekir.Kur'an bizden üzerinde durmamızı ister, bu yüzden bizi düşünceye sevkeden hususlar çoktur.
Kur'an da bazı konular kapalı şekilde anlatılmış, başka bir yerde bu husus açıklanmıştır. Kişi veya yerlerin isimleri bahsedilmemiş, fakat başka bir ayet veya sure de açıklık getirilmiştir. Kur'an ayrıca izahı güç konulara açıklık kazandırmıştır. Kur'an-ı anlamamız için indiği zamanın sosyo-kültürel, hadiselerini ... bilmemiz gerekir. En önemlisi ise Arapçayı iyi bilmemiz gerekir.
Kur'anın tefsirin de ikinci kaynak ise şüphesiz Efendimiz (s.a.s) dir. en basitinden oruç farz kılınmıştır, ama biz bunun uygulamasını Efendimiiz'den öğreniyoruz. daha sonraki kaynak ise Sahabelerdir. Onlar ise hem Efendimiz'le birliktedirler, ayetin iniş sebebini biliyorlardır. ayeti ilk ağızdan duymuşlar ve uygulamaları yerinde görmüşlerdir...

Unknown dedi ki...

Büşra İNAN 11040437 İDKAB-2

KUR’AN NEDİR? II. BÖLÜM
—Kur’an, Hz. Muhammed’e Arapça olarak vahiy yoluyla parça parça indirilip, bize tevatürle naklolunan ilahi kitabın adıdır. İki kapak arasında yapraklarda yazılı olduğundan kitap niteliği taşımaktadır. Bundan dolayı onun herhangi bir kitapla hem ortak hem de farklı özellikleri, hem de çok ayırt edici nitelikleri vardır.
—Kur’an-ı Kerim’in son derece özlü ve kapsamlı bir anlamı vardır. Az kelime ile birçok mana anlatır.
—En temel konusu Tevhid inancıdır. Onu okuyan kişi Allah’ın en üstün varlık olduğunu ve var denmeye layık tek gerçek varlığın O olduğunu tespit eder.
—Maide Suresi 48. ayette Kur’an’ın kendinden önceki kitapları hem tasdik ettiği hem de onlar üzerine bir şahit olduğu bildirilmektedir.
—Tevrat ve İncil’de gelen prensipler Kur’an’da da bulunmaktadır. Bu da insanın anlam arayışı serüveninin ve buna vahyin cevabının Tevhid ilkesi çerçevesinde olduğunu kanıtlamaktadır.
—Kur’an hem üslup hem de anlam bakımından mucizedir. Daha önce hiçbir vahiyde gelmeyen, ilk defa kendisinin söylediği vahiylerdir. Bunlar, tek kelimeyle insanın anlam arayışına cevap veren ayetlerdir.
—Vahiy, bir bilgiyi, bir işareti yazılı veya sözlü olarak muhataba en hızlı ve en kestirme yoldan ulaştırmak anlamını ifade eder. Bu ulaştırma işi çeşitli vasıtalarla olabilir.
—Vahiy Hz. Peygambere; sadık rüyalar şeklinde, Cebrail (a.s)’in asli şekliyle görünüp ilahi emri duyurması, meleğin görünmeden Allah’ın sözünü Peygamber’in kalbine düşürmesi, meleğin insan şekline girerek vahiy getirmesi, Hz. Peygamber’in kalbine üflemesi, uykuda iken meleğin vahiy getirmesi, uyanıkken doğrudan Allah’ın kelamını duyması şeklinde çeşitli yollarla gelmiştir.
—Ayet dini terim olarak ifade edildiğinde delil, mucize, kıyamet alametleri, Kur’an’ın tamamı veya belli bölümleri gibi anlamlara gelir. İnsan açısından ayet ise, insanı Allah’a yönelten, O’na gidişinde iz ve işaret veren her şeydir. Bu bağlamda ayet; afakî (insanı kuşatan âleme ait ayetler) ve enfüsihi (insanın kuşattığı âleme ait ayetler) olmak üzere ikiye ayrılır. Kendi ve evrendeki varlık oluştaki ayetlerin farkına varan insan, Kur’an- okuduğunda buradaki ayetlerinde karşılığını bulur.
—Sure ise dini terim olarak, ayetlerden meydana gelen, başı ve sonu bulunan müstakil Kur’an bölümlerinin adıdır. Kur’an’ın surelere ayrılmasının sebebi insanoğlunun uzunca yazılmış yazıları bölümlere ayırarak okumaya yatkın bir mantığa sahip olmasıdır. Böylece insan Kur’an-ı daha rahat okumaktadır.
—Bu kutsal kitabın “el-Kitab, el-Furkan, ez-Zikr” gibi Kur’an isminden başka Kur’an-ı Kerim’de geçen başka isimleri de vardır.


KUR’AN’IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE- II. BÖLÜM
—Kur’an, bazen herhangi bir hususta bir yandan kesin ve mutlak tavrını ortaya koyarken, bir yandan da mü’münlerin faydasına yönelik istisnai durumlara yer verir.
—Kur’an da bazı ifadeler bir sebebe bağlanarak verilmiştir. Çünkü bu şekilde olmasaydı okuyucu Kur’an’a ters düşen anlamlar çıkarabilirdi.
—Kur’an hiçbir zaman okuyucuyu kolaylığa sevketmemektedir. Bazen kişinin kabiliyet ve anlayışının sınırlarını zorlayabilecek derin düşüncelere sevkeder. Kur’an’da ki bu gibi ifadeler çok çeşitli hususları kapsamaktadır. Bu tür kelimeler kullanıldığı ayetlere göre farklı anlamlar içerebilir.
—Kur’an-ı Kerim’de kıssaların anlatımında ya da diğer vesilelerle yer, zaman ve şahıs isimleri ön plana çıkartılmamaktadır. Bunların yerine çoğunlukla ism-i işaretler, ism-i mevsuller ve zamirler kullanılmaktadır.
—Kur’an’da kısaca temas edilen konulara daha sonraki bir ayette tekrar dönülüp, geniş geniş açıklanmıştır. Bazen de geniş ifadeler yerine kısa ve özlü ifadeler kullanılmıştır.
—Kur’an da hem mecaz hem de gerçek anlamlı ifadeler kullanılmaktadır. Bu ifadeler yeri geldiğinde gerçek anlamıyla, yeri geldiğinde sözü daha etkili kılmak için mecaz anlamıyla kullanılmıştır.

Unknown dedi ki...

MERYEM SÖZER 11040463 İDKAB 2
KUR'AN NEDİR II. BÖLÜM
Kur'an Hz.Muhammed'e (s.a.v.) arapça olarak parça parça vahiy yoluyla indirilmiştir. Tevatür yoluyla nakledilmiştir.Mushaflara yazılmıstır.Kur'an Hz Muhammedin en büyük mucizelerindendir.Kur'an ilahi bir kıtabtır.Sahabeler Kur'anı ezbere bilirlerdi.Hafızlık çok yaygındı. Allahın kelamıdır.Kelimeleri harfleri... hayranlık vericidir.Birbirlerine benzeyen kelimeler,harfler,ayetler,surelerden oluşur.Kur'andaki hükümler içiçedir.Kur'anın Allahın kelamı olduğuna dair ayetlerde yer alır.Kur'anın Kur'an isminden başka bir çok ismi Kur'anda geçmektedir.Kur'anın ilk emri oku sözcüğü ile okumaya ve ilme değer verilmiştir.İnsan hep arayış içinde bulunmasının sebebi eksik olarak yaratılmasındandır.Insanda bu şekilde evreni tabiatı öğrenme merakı içinde olur.Kur'an iki kapak arasında yazılı yapraklardan oluşmasından dolayı diğer kitablar ile bu yönyen ortakdır.Adı bakımından eşsiz benzersiz Allahın kelamı içindekiler bakımından diğerlerinde çok farklı özellikleri vardır.Kur'an insanların rehberidir.İnsan bir tek Allaha iman eder.Semavi kitabların yanlış anlaşılması ve tefsir edilmeleri ile tevhid inancının koybolmasına engel olmak için indirilmiştir. Kur'an yüksek ahlaki değerleri korumuştur.Bütün peygamberler Hz.Muhammed (s.a.v) gibi tevhide çağırmışlardır.Hiçkimse Kur'anın tek bir ayetine,kelimesine söz söylenmemiştir.Kur'an vahiy yolu ile inmiştir.Vahiy elçi göndemek, ilham,seslenmek,ilham gizlice söz söylemek manalarına gelmektedir.Terim olarak Allahın dilediği seyleri peygamberlerine muhtelif hallerden biriyle birdilmesidir.Peygamberimiz vahyin hayatımızı anlamlandırmada en somut örnegidir.Peygamberimizde insandır.Allah Cebrail vasıtasıyla Kur'anı Hz.Muhammed'in kalbine açık net bir şekilde Arapça dilinde indirmiştir.Hz.Muhammed Kur'anı sahabelere ezberletmiş ve yazdırmıstır.Kur'anı tefsir etmiştir.Ayetler biler delirdir.Ayetler Allahın delilidir.Kur'anın tamamına ayet denir.Kur'an ayetlerden meydana gelmektedir.Ayetlerin başı ve sonu bellidir.İnsanlar hayatlarını Kur'andaki ayetleri okuyarak anlamlandırmalıdır.Mucize tabiat kanunlarını aşan Allahın kuvveti ile gercekleşebilen olaylardırMucizeler inanma eylemi sonucu gerçekleşir.Kur'an en büyük mucizelerdendir.Kur'an El kitab ismi ile 230 defa Kur'anda geçer.El furkan ismi altı ayette geçmektedir.El Zikr ismide geçmektedir.Allah insanları en iyi bilendir.Anlam arayışımızda fıtri dengemizi korumak ve rehber olarak peygamberler göndermiştir.Hz.Muhammed Kur'an ahlakı ile ahlaklanmıştır.Kıyamete kadar insanların rehberidir.

Unknown dedi ki...

KUR'ANIN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE II.BÖLÜM
Kur'an bir kısmı kısmını tefsir etmektedir.Kur'an bütünlülük içerisinde anlaşılmaktadır.Belli konularda kesın kayıtsız tavrını koymaktadır.Bazı konularda mümünlerin faydasına yönelik istisnai durumlara yer vermektedir.Yahudi ve hiristiyanlar ile dost edinmemizi yasaklarken imran süresinin 28 maddesınde ıstısna getirmektedir.Yahudi , hiristiyanlarla sadece siyasi bakımından ve sadece hoş geçinmek için dost olmamıza izin vermektedir.Gönülden dostluğa izin vermemektedir.Kalblerin mühürlenmesi insanların yapıp etmeleri sonucu kalbleri mühürlenir.Kalbleri mühürlenenler iman konusundan uzak olur.Bir kısmının inanabileçeği gerçeği Kur'anda nisa siresinin 155 ayetınde açıkça görmekteyiz.Allahın sefaati Allahın izni ile gerçeklebilecekdir.Kur'an bütünlük içerisinde anlaşıldığı kadarı ile ınsanın acizliğini ve Allahın kudret ve azametini vurgulayarak Allaha teslim olma duygusu zihinlere yerleştirmektedir.Allah bazı insanları helak etmiştir.Buda o nesillerin kendi yaptıkları davranışlar sonucu helak olmuştur.Allah rahmam ve rahimdir.Hiçkimseyi helak etmez ancak Allah helak ettiği nesil yaptıkları sey çok büyük derecede helak olmuştur.Kur'anda bir kelimeyi yerine ve konularına göre açıklık getilirmelidir.Bir kelimeyi Kur'anın bütününde aynı anlamlarda kullanılmamalıdır.Araplarda bir kelime bir çok değişik yerde değişik manalarda kullanılmaktadır.Arap dilinin özelliği olarak kelimeler iki veya daha fazla manalara çekebilmektedir.Kur'an şahıs isimleri, zamirleri, ismi işaretleri kullanmaktadır.Kur'an bütün herkesi, alemi kuşatan bir kitabtır.Kur'an insanların zihniyetlerine yerleştirilmesini ve mesajların iletilmesi için çaba göstermiştir.Mesajlar anlaşılır,kavranabilir ve net sekildedir.Bu özellileri asla kaybetmez.Kur'an şahıs ve nesne adlarını açıkca vermemektedir.Onları ismi mevsullerle anlatmaktadır.Kur'an arapça kitap olması ile arap dilinin bitin özellikleri kendisinde bulundurmaktadır.Kur'anda zamirler çok kullanılmıştır.Kur'anda bahsetilenj kişilerin isimlerini Kur'anı bütünlük içinde okuyarak içindeki parçalardan mesajlardan öğrenilmektedir.Zaman meken olarak keyf süresi örnek verilmektedir.Keyf süresinin 11. Ayetinde uzun yıllar mağarada uyuduklarından bahsetilmektedir.Başka ayette 309 yıl yattıkları söylenmekle beraber belirli hale gelmiştir.Kur'an kısaca işaret ettiği konulara tekrar dönüyor ve geniş bir şekilde açıklanıyor.Bazen kısa öz bir şekilde iki kelime açıklık getirmektedir. Kur'anı anlayıp yorumlamak için arap dili edebiyatını bilmek gerekir.Her dilde yazarlar hakikat ve mecaz unsurlarını,ortama, zamana,şartlara göre kullanırlar.Kelimeler bazen gerçek bazende mecaz anlanlarda kullanılmakdır.Kur'anda arapça olarak bu unsurları kullanmaktadir.Sadece bunlar değil bitin hususları göz önüne almaktadır.Kur'anın çelişkili noktaları akıl ve mantık doğrultusunda Kur'an içinde tespit etmek gerekir.Bu şekilde de Kur'anın çelişkisiz daha iyi net bir şekilde tefsir edilmiş olunur.

MERYEM SÖZER 11040463 İDKAB 2

Unknown dedi ki...

DENİZ ÖZYILMAZ 11040424/İDKABÖ/2

KUR’AN NEDİR? 2.bölüm
-Kur’an bütün özellikleriyle insanın hayatını anlamlandıran, hayat veren bir kitaptır.
-Kur’an vahiy mahsulü bir kitaptır. Vahiy, dini bir terim olarak Allah’ın dilediği şeyleri peygamberlerine muhtelif hallerden biriyle bildirmesi demektir. Hz. Muhammed (s.a.v.) aldığı vahyin hayatı anlamlandıran canlı örneği ve önderidir.
-Kur’an ayetler ve surelerden oluşan bir kitaptır. Ayetin: ‘’delil, mucize, kıyamet alametleri, Kur ‘an’ın tamamı ve belli bölümleri’’ anlamları vardır. Ayet ‘ in delilidir. Bu delili ansan anlayabilir. Mucize; Peygamberlerin Allah tarafından görevlendirilmiş, elçiler olduklarını ispat eden harikulade, tabiat kanunlarını aşan, ancak ilahi bir kuvvet sayesinde gerçekleşebilen olaylardır. Kur’an’ı Kerim’in herhangi bir suresindeki başı ve sonu bulunan, bir veya daha fazla cümleden oluşan Kur’an birimine ayet denir.
-Ayetler : Kevni ayet(yaradılış yoluyla varlıklar dünyasına çıkarılan ve evrende fiilen var olan ayetlerdir),ve Kavli ayet(vahiy yoluyla inmiş ayetlerdir) olmak üzere ikiye ayrılırlar.
-Kur’an da Kur’an ı bulmak ; el-Kitap(230 defa geçiyor, en çok kullanılan anlamı), el-Furkan(Hak ile batılı ayırmak, felah ve selamet anlamındadır, 6 ayette geçiyor), ez-Zikr (anmak ve hatırlatmak anlamındadır) ifadeleriyle geçmektedir. Kur’an’ın,Kur’an’da geçen daha pek çok ismi vardır.
-‘’Kur’an insanı’’ nın bir başka deyişle ‘’Kamil insan’’ ın gerçekleşmesi ise hayattan beklentilerin tümünün fıtratla ve vahiyle örtüşmesini gerektiriyor.
-Hz. Muhammed (s.a.v.)’i; kıyamete kadar değişmez insan rehberi yapan, peygamberlerin sonuncusu olması kadar, Kur’ an ahlakıyla ahlaklanmış, yaşayan bir Kur’an oluşudur. Hz. Aişe’nin , ‘’Ahlakı, Kur’an ahlakı idi’’ tanımlamasıyla kurguladığı bu gerçek, bütün çıkmazların ve bunalımların anahtarıdır.


Unknown dedi ki...

DENİZ ÖZYILMAZ 11040424/İDKABÖ/2
KUR’AN’IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE 2.Bölüm
-Kur’an ‘ın kendisini tefsir ediş biçimi şu şekillerdedir:
1) Genel olarak: Kur’an’ın bir kısmı bir kısmını tefsir eder.
2)Mutlak ifadelerin kayıtlanması: Kur’an , bazen herhangi bir hususta bir yandan kesin tavrını koyarken, o konudaki bazı kayıtlamaların sadece te’ kid vazifesi gördüğü, bütünlük içerisinde anlaşılmaktadır.
a)İstisna yoluyla açıklama(Kur’an, bazen herhangi bir hususta bir yandan kesin tavrını koyarken bir yandan da müminlerin faydasına yönelik istisnai durumlara yer verir.)
b)Bir şeyin sebebini zikretmekle açıklama(Bazen sebebin zikredilmediği Kur’an’i ifadeyi bütüne arz etmeden, müstakil olarak ele almak, kişiyi, Kur’an’ın ruhuna ters düşen sonuçlara götürebilir. Bu bakımdan herhangi bir şeyin sebebinin açıklanması, Kur’an’ın kendi bütünlüğü içinde anlaşılmasında itina gösterilmesi gereken hususlardır.
3)Genel ifadelerin tahsis edilmesi: Bu husus Kur’an ‘ın ifade özelliğinin bir sonucudur.
4)Müphem hususların açıklanması: Kur’an , gerek kıssaların sunuluşunda, gerekse diğer vesilelerle yer, zaman ve şahıs isimlerini ön plana çıkarmaz, Kur’an çoğunlukla bu tür durumlarda ismi işaretleri, ismi mevsulleri ve zamirleri kullanır.
5)Garip kelimelerin açıklanması: O dönemin Arap dilinde çok az kullanılan sadece belirli kesimlerce bilinen kelimeler de yer almıştır. Hatta bazen kelimenin en yaygın bir şekilde bilinen ve kullanılan anlamı yerine nadiren kastedilen anlamlarda kullanıldığını görmek mümkündür.
6)İfadelerdeki ihtimallerin bir e indirgenmesi: Kur’ an birden çok anlamı olan kelimeleri kasteddiği anlamı yine kendi bünyesi içinde belirlediğini görüyoruz. Ancak şunu da ifade etmek gerekir ki bazen böyle ihtimallerde kesin bir belirlemede bulunmak, Kur’an’i bütünlük içinde mümkün olmayabilir.
7)Kısa ve veciz ifadelerin geniş açıklanması: Kısa ve özlü bir biçimde temas edilen konuların Kur’an’ın diğer birimlerinde açılması ilahi kitabın büyük bir bölümünde en çok göze çarpan hususlardandır.
8)İfadelerin mecazi oluşlarının tayin edilmesi: Gerçek ve mecaz her dilde vazgeçilmez iki anlatım unsurudur. Arapça olan Kur’an’da yerine göre bu iki tür ifade biçiminin kullanılmasından daha tabii bir şey olamaz.

Unknown dedi ki...

Esra ÇAKMAK 11040375 İDKAB-2

Kur’an nedir?

A. Kur’an Bir Kitaptır
- Kuran kelimesi, ilk emir olan “-oku” ile aynı kökten gelmektedir. Anlıyoruz ki Kur’an isminde dahi var olduğumuz evreni doğru anlayıp kullanabilmemiz, sistemi doğru kurmamız için gerekli ilkeleri toplamış ve insanoğluna “oku”masını emretmiştir, dünya karşısında takınması gereken tavrı bildirmiştir.
- Kur’an’ı Kerim, iki kapak arasında bulunuşuyla bir kitaptır ve diğer kitaplarla benzer veya farklı özellikleri mevcuttur. İki kapak arasında bulunuşu ve yazılı sayfalardan oluşumuyla ortak yönleri vardır. Bir de; bir yazara ait olmayışı Allah(c.c) kelamı oluşuyla, değişmez özellikteki metniyle, üslubu ve muhtevasıyla diğer kitaplardan farklılığıyla, benzeri olmayışı ve yapılamayışıyla, evselliğiyle ve sürekliliğiyle yazılan diğer kitaplardan farklılıklar göstermektedir.
- Kur’an fiziki özelliklerinin yanında içeriği bakımından da eşsizdir; üslubu diğer kitaplara benzemez, bir kelime üzerine sayfalarca yazılabilir ve birçok anlama gelir. Bu yüzden tefsir subjektiflik özelliği taşır. Kur’an tevhid inancıyla ameli bir kitaptır, kendisinden önceki kitapları hem tasdik eder hem de onları fesheden bir kitaptır. Bunun yanında önceki kitaplarda bulunan yüksek değerleri övmektedir. Ayrıca şunu da özellikle belirtmek istiyorum ki Kur’an’ın üslubu, ilahi bir ahenk ve kulağa çok hoş gelen musikisi bir özellik taşımaktadır.

B. Kur’an Vahiy Mahsulü Bir Kitaptır
- Vahiy, tamamen tanrısal bir fiildir, bu da O’nun tekliğini gösterir.
- Vahiy, Allah(c.c)’ın bildirmeyi istediği şeyleri Peygamberlere bazı yollarla bildirmesi anlamına gelir. Bu yolları da sıralayacak olursak; sadık rüyalarla gelen vahiy, Cebrail arcılığıyla gelen vahiy, Allah(c.c)’ın bildireceklerini direkt Peygamberlerin kalbine düşürmesi, Cebrail’in insan şeklinde gelmesi, Cebrail’in görünmeden vahiyleri Peygamberin kalbine bırakması, uykudayken meleğin vahiy getirmesi, uyanıkken direkt Allah(c.c) kelamının duyulası iledir.
- Hz. Muhammed, Kur’an’ı bir öğrencinin öğretmeninden herhangi bir bilgiyi öğrenir gibi öğrenmemiş ve öğrenilen metne herhangi bir katkısı bulunmamıştır. Hz. Muhammed, kendisine gelen vahyi ezberler, yazdırır, tefsir eder ve uygulardı.

C. Kur’an, Ayetler ve Surelerden Oluşan Bir Kitaptır
- Ayet kelimesi sözlükte mucize, açık alamet, belirti, delil olarak geçmektedir. Ayet Kur’an’da bu anlamlarda kullanılmaktadır.
- Dini terim olarak ise Allah’ın varlığını ve birliğini ispat etmeye çalışan delil anlamında; Peygamberlerin Allah(c.c) tarafından gönderilmiş olduklarını ispat eden, tabiat kanunlarını aşan olaylar anlamında;kıyamete alamet anlamında ve en bilinen anlamıyla Kur’an’ın bir veya daha fazla cümleden oluşan birimleri anlamında kullanılır.
- Kur’an’ın bir bütün olarak tamamına da ayet denir.
- Kur’an, hayatın içinden bir ayettir. Bu sebeple Kur’an’ın fıtrata ayna olan ayetlerini her insan okumalı ve hayatına bu ayetleri ilke edinip, onların uygulayıcısı olmalıdır.
- Sure ise ayetlerden meydana gelen, başı ve sonu bulunan Kur’an bölümleridir.
- Kur’an’ın bu parçalarındaki kelimeler, yapılan benzetmeler, yer alan kavramlar tesadüfen yerleştirilmemiş, hepsinin de birbiriyle harikulade bir bütünlüğü mevcuttur. Bu birlik onların sağlamlığını pekiştirir ve surenin sözlük anlamı olan yüksek yer, bir kenti kuşatan sur, yüksek mevki anlamlarıyla bağdaşmaktadır.
- İnsanların yazdıkları uzun metinleri okumak ve anlamak amacıyla bölümlere ayırmaları gibi Kur’an da 114 sureden oluşmaktadır.

D. Kur’an’da Kur’an
- Kur’an’ın kendi ayetlerinde yer alan, Kur’an isminde farklı olarak geçen adlandırmaları da vardır; 230 defa geçen el-Kitab; hak ve batılı ayırmak anlamında el-Furkan; anmak, hatırlatmak anlamında ez-zikr gibi daha birçok ismi vardır.

Unknown dedi ki...

KUR’AN’IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE , II BÖLÜM
Kur’an bir bütün halindedir. Bu bütünlük içerisinde Kur’an kendisini tefsir eder. Ayetler bazen birbirini açıklar, bazen de birbirini destekler. Bir yerde açık olmayan ifadeler başka bir yerde açık olabilir. Kur’an’da bazı mutlak ifadeler bulunur. Bu mutlak ifadeler bazen istisnai durumlarda bazen de bir şeyin sebebini açıklamada bu mutlaklıktan sıyrılırlar. Kur’an’da genel anlamlı ifadeler vardır. Bu ifadeler değerlendiriliş şekline göre faklı anlamlar kazanabilirler. Yine bu ifadelerin kastettiği şeyler diğer ayetlerde ya da surelerde açıkça anlaşılmaktadır. Kur’an’da bazı hususlar müphem şekildedir. Bazı şahıs ve nesne adları verilmez. İsmi işaretlerin kimleri gösterdiği bilinmez. Müphem olan bu ifadeler Kur’an’ın diğer ayet ve ya surelerinde açıklığa kavuşturulmuştur. Yine bazı ayetlerde zaman ve mekan belli değildir bu belirsizlik diğer ayetlerde açık hale gelir.
Kur’an ne kadar açık olsa da onda sahabelerin bile bilmediği garip kelimeler vardır. Kur’an bu garip kelimeleri de kendi içerisinde açıklar. Kur’an’ da iki manaya gelebilecek kelimeler bir çok yerde bir manaya indirgenmiştir. Bir ayette geçen kelime üç manaya geliyorsa o kelimeye geçtiği ayetten önceki ve sonraki ayetlere bakarak mana verilmelidir. Kısa ve özlü şekilde temas edilen konular başka bölümler de geniş şekilde açıklanmıştır. Kur’an’da kullanılan bazı kelimelerin gerçek mi mecaz mı olduğunu anlamak için Kur’an’ı bir bütün olarak ele almak ve Arap dili özelliklerine dikkat etmek gerekir. Aksi halde farklı anlaşımlar ortaya çıkması kaçınılmaz olur.
Kur’an’ da ki ayetler hiçbir zaman birbiriyle çelişmez. Çelişkili görünen durumları da Kur’an kendi içinde açıklığa kavuşturur. Kur’an’ı bir bütün olarak değerlendirirken onun pasajları arasında bir bağ kurmak gerekir. Böyle yaptığımızda Kur’an’ın bize söylemek istediğini gerçek anlamda anlamış oluruz.

TUĞBA KALAYCI/11040181-İDKAB/2

Unknown dedi ki...

KUR’AN NEDİR ? II BÖLÜM
Kur’an’ı Kerim Allah tarafından peygamberimize Arapça olarak vahiy yoluyla indirilmiş ve içerisinde insan hayatına anlam veren bir takım mesajlar bulunan ilahi bir kitaptır. Kur’an sözcüğünün Kur’an’ın ilk emri olan ikr’a kökünden geldiği söylenir . Burada da Kur’an’ın okumaya verdiği önem görülmektedir.
Kur’an’ı Kerim insan sözü değildir . O Allah’ın kelamıdır. Onun metinleri içinde bir bütünlük, bir ahenk ve musiki vardır. Bu yüzden hiçbir şair onun tek bir ayetine denk gelecek bir söz söyleyememiştir. Buda Kur’an’ın pek çok ayetiyle kanıtlanmıştır.(İSRA 88)
Kur’an vahiy ürünü olup peygamberimize üç şekilde gelmekteydi. 1-Rüya şeklinde, Cebrail’in aslının görünmesi yoluyla , Peygamberimiz’ in kalbine ilham düşürülerek.
Kur’an’ı Kerim ayet ayet inmiştir. Ayet kelimesi delil ve mucize anlamlarına gelmektedir. Kuran peygamberimizin mucizesi olduğundan, insanların hayatlarını anlamlandırabilmesi için onu Allah’a götüren bir delil olduğundan onun bütününe de ayet denilmektedir.
Kur’an’ı Kerim bizim hayatımızın tam içindedir. Kur’an ayetlerini okuyan insan hayatını bu ayetler doğrultusunda anlamlandırmalıdır. İnsanın ayet olan fıtratı ve onu kuşatan evren ayeti vardır. Bunların bir birleriyle örtüşerek bir hayat sürdürülmesi Kur’an’ın hükümlerine , emir ve yasaklarına uymaya bağlıdır. Biz insanlar bu emir ve yasaklara uyduğumuz sürece yani sırat-ı müstakimde olduğumuzda insan-ı kamil mertebesine erişeceğiz. Bu da insanın kendisini anlamasıdır. İnsan kendini anladığında diğer insanları da anlar.
Kur’an surelerden oluşmaktadır .Bunda da bir hikmet vardır. Çünkü biz insanlar uzun bir şeyi okumaktan sıkılırız . Kısa parçaları okumak bize daha çok şevk verir.
Son olarak Kur’an’ı Kerim Hz. Muhammed’e vahiy yoluyla, parça parça indirilmiş , mushaflarda yazılmış, bize tevatürle nakledilmiş, tilavetiyle ibadet edilen, muciz ilahi bir kelamdır. Kur’an’ın bu tanımı Kur’an’da pek çok yerde geçmektedir. Kur’an’ın Kur’an ‘da Ez Zikr, El Kitap, El Furkan gibi Kur’an isminden başka isimleri de geçmektedir.

TUĞBA KALAYCI/11040181-İDKAB/2

Unknown dedi ki...


Melike ŞAHİN \ 11040443 İDKAB-2
KUR’AN NEDİR?(2. bölüm)

*Kur’an ahlaki değerleri gösteren, insanın hayatını anlamlandıran bir kitaptır.Kur’an’da az kelime ile çok şey anlatılır. En çok üzerinde durulan konu tevhid inancıdır. Semavi kitapların yanlış anlaşılarak tevhid inancının zarar görmesine engel olmak için nazil olmuştur. Önceki ahlaki değerler korunmuştur. Ancak her semavi kitap öncekinden farklılık gösterebilir(örn:kıssaların olması). Kur’an’da kemale erme için ilk defa vahyedilen ayetler vardır.
*Vahiy Allah’ın dilediği şeyleri peygamberlerine bildirmesidir. Bu bildirmeyi çeşitli şekillerde gerçekleştirmiştir. Peygamberimiz vahiy öncesinde olduğu gibi vahiy sırasında ve sonrasında beşeri özelliklerini korumuştur. Yalnızca vahiy için, kabiliyetli kılınmıştır.
*Dini terim olarak ayet;Allah’ın varlığı ve birliğini ispat etmeye çalışan deliller, peygamberlerin Allah tarafından gönderilmiş elçiler olduklarını ispat eden inananların inancına destek olan olağanüstü olaylar, kıyametin olağanüstü olayları, Kur’an’ın tamamı ve başı sonu belli olan cümle veya cümleler anlamlarını ifade eder.
*Ayetler ile insan hayatını bu ilkelere göre anlamlandırır, kendini anlar ve böylece Rabb’ini de bilir.
*Kur’an’ın Hz. Muhammed’e nazil olduğu, vahiy ile parça parça indirildiği, muciz olduğu gibi bütün tanımları Kur’an’ın kendi içinde belirtilmiştir. Kur’an en çok kullanılan ismidir. Fakat başka isimleri de vardır bunlar; el Kitab, el Furkan, ez zikr isimleridir.
*Kamil insanın gerçekleşmesi için beklentilerin fıtrat ve vahiy ile örtüşmesi gerekir. Kur’an’ı Kerim işte bu örtüşmenin nasıl olması gerektiği açısından yol göstericidir.

Melike ŞAHİN \ 11040443 İDKAB-2
KUR'AN'IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE(2. bölüm)

*Kur’an lafızlarının sınıflandırılması birbirine çok yakın ancak yinede alimler arasında tam bir birlikte sağlanamamıştır. Bazı bölümlerinde mutlak ifadelerle verdiği hususları başka yerde kayıtlayarak sunabilir. Bu kayıtlar açıklığı artırmak, yanlış,tutarsız yorumlara engel olmak amaçları ve bir hükmün sebep, istisnai durumunu veya şartlarını belirtmek için olabilir. Ancak bazı kayıtların sadece bir konuyu sağlamlaştırmak amacı ile olduğunu bilmek, yani Kur’an’ı bütünlüğü içinde kavramak önemlidir.
*Kur’an’ın okuyucuyu zorlayan derin bir anlama gücü isteyen üslubu vardır. Genel anlamlı kelimelerin hususi bir karşılık bulması da bu ifade özelliğinden kaynaklanır. Genel ifadeler aynı konunun anlatıldığı diğer bölümlerde veya siyak-sibak içinde belirlenebilir.
*Amacı öncelikle mesajın iletilmesi olduğu için Kur’an teferruat sayılabilecek şeylere fazla yer vermez. Bu onun kendine has ifade özelliğidir. Ancak bu belirsiz durumları yine kendi içinde açıklamıştır. Yani bu özelliği onun anlaşılması konusunda bir engel değildir.
*Kur’an indiği dönemdeki konuşma diline yakın, o dönemde yaygın olan kelimelere yer vermemiştir. Çok az kullanılan belli kişilerce bilinen kelimelere, anlamlara yer vermiştir. Bu bilinmeyenler işte yine Kur’an’ın kendi içinde cevaplanmıştır.
*Kur’an’da iki veya daha fazla anlama gelebilecek ifadeler vardır. Ancak Kur’an açıklayıcı unsurları ile kastettiği anlamı yine kendi içinde belirler.
*Kısa ve özlü bir biçimde anlatılan konularda Kur’an’da göze çarpar. Kısaca ifade ettiği konulara daha sonra geniş açıklamalar getirdiği gibi, ayrıntılı olarak anlatılmış bir konuya başka bir bölümde atıflarda bulunur.
*Hakikatle ifade edilemeyecek durumlarda mecazlardan da yararlanılmıştır. Bir ifadenin gerçek mi mecaz mı olduğu ise ifadenin aktarıldığı mana bütünlüğü veya Kur’an’ın bütünlüğü içerisinde anlaşılabilir.
*Açıklanması güç olan, ihtilaf ve çelişki bulunduğu sanılan hususlar vardır. Bu çelişkilerin olmadığı ise akıl ve mantık ile Kur’an içinde tespit edilebilir.
*Sonuç olarak Kur’an bölümleri arasında irtibatlar vardır. Bu irtibatların nasıl açıklandığı önemlidir, çünkü bunlar Kur’an’ı bütünlüğü içinde anlamayı sağlar.

Unknown dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Unknown dedi ki...

KURAN NEDİR
Kuran sözcüğünün kökü ile ilgili olarak çeşitli görüşler sunulmuştur. En manidar olanı ise ikra (oku ) ile aynı kökten geldiğini öne süren görüştür. Kuranın ilk emrinin oku olduğunu düşünürsek ikra ile aynı kökten türemiş olması son derece manidardır.
Kuran da diğer kitaplar gibi iki kitap arasındaki yazılı yapraklardan oluşur. Diğer kitaplarla ortak özelikleri olduğu gibi farklı özelikleri de vardır. Bu farklı yönlerine örnek verecek olursak Kuran bir yazarın eseri değil Allah kelamıdır, üslubu ve muhtevası hiçbir esere benzemez eşsizdir, ezberlenebilirdir.
Kuran metni içinde ilahi ahenk ve musiki vardır. O her haliyle bir insan ürünü olmayıp Allah’ın sözü olduğunu ispatlar. Bundan dolayı o indiğinde Mekke’deki şairler şiirlerini Kâbe duvarından indirmişlerdi. İnananlarda inanmayanlar da onun sözünün üstünde bir söz olmayacağını itiraf etmişler.
KURAN VAHİY MAHSULÜ BİR KİTAPTIR.
Vahiy kelimesinin sözlük anlamları şöyledir elçi göndermek, ilham, gizlice söz söylemek vs. Terim olarak ise vahit Allah’ın dilediği şeyleri Peygamberlerine değişik şekillerle bildirmesi demektir. Burada vahiy tek bir yoldan gelmediğinden bahsediliyor. Öyleyse vahyin geliş şekillerini sıralayalım.
1.Sadık rüyalar şeklinde
2.Cebrail'in asıl şekliyle görünüp ilahî emri duyurması
3.Allah'ın sözünü Peygamberin kalbine düşürmesi
4.Meleğin insan şekline girerek vahiy getirmesi
5.Hz. Peygamberin kalbine üfleme şeklinde vahiy gönderilmesi
6.Uyanık iken doğrudan doğruya Allah kelamını duyması
7.Uykuda iken meleğin vahiy getirmesi
Hz. Muhammed, hayatı Kuranla anlamlandırmanın somut örneği niteliğindedir. Bu yolda sergilediği davranışlar sırasıyla şöyledir: Vahiyle gelen emirleri ezberlemek, yazdırmak. Onu tebliğ ve tebyin etmek, açıklamak ve tefsir etmek, tatbik etmek ve uygulamak.
KURAN, AYETLER VE SURELERDEN OLUŞAN BİR KİTAPTIR
Kuranda en çok geçen Kuran terimi ayettir. Ayetin sözlük anlamı açık alamet, delil, hâl, mucizedir. Dini terim olarak ifade ettiği anlamlar ise şunlardır:
1.Delil: Kuran Allah’ın varlığını ve birliğini ispat etmeyi amaçlayan delillerden çoğunlukla ayet diye söz eder.
2.Mucize: Peygamberlerin Allah tarafından gönderilmiş elçiler olduklarını ispat eden olağanüstü olaylardır.
3.Kıyamet Alâmetleri
4.Kuran’ın Tamamı veya Belli Bölümleri
Sure kelimesinin sözlük anlamları şunlardır; yüksek yer, bir kenti kuşatan sur, mevki, alamet ve nişan… Terim anlamı ise ayetlerden meydana gelen başı ve sonu bulunan müstakil Kuran bölümleridir.
KURAN’DA KURAN
Kuran’ın çeşitli yönleri vurgulanarak farklı tanımlar yapılmıştır. Âlimlerin çoğunun birleştiği klasik tarif ise şöyledir: Kuran Muhammed’e vahiy yoluyla parça parça indirilmiş mushaflarda yazılmış tevatürle nakledilmiş, tilavetiyle ibadet edilen mucîz ilahi kitaptır.
Kuran’ın kendisinde yer alan diğer isimlerini söyleyerek anlamlarını kısaca belirtelim.
El-Kitab: Kuran’ın eş anlamıdır.
El-Furkan: Hak ile bâtılı ayırmak anlamındadır. Kuran fıtrata uyan hayatı anlamlandırma ile fıtrata yabancılaşma arasında hak ile bâtılı ayırdeden kitaptır.
Ez-Zikr: Anmak ve hatırlatmak anlamındadır. Kuran insana Allah'ı andırıp tanıtır, unutmamak üzere hatırlatır.

Şeyma Göçoğlu 11040157 İDKAB/2

Unknown dedi ki...

KURAN’IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE
KURAN’IN KENDİSİNİ TEFSİR EDİŞ BİÇİMİ
Kuran’ın bir kısmı bir kısmını tefsir eder. Bir yerde umumî olarak gelen bir ifade başka bir yerde tahsis edilir. Bir yerde müphem olan bir lafız başka bir bölümde belirli hale gelir. Bir yerde mutlak olan ifade diğer bir yerde mukayyed olarak geçer. Örneğin; Bakara 276. ayette” Allah faizi eksiltir, sadakaları ise artırır” denilmiştir. Burada faizin eksilmesinin, sadakanın artmasının hangi bakımdan olduğu açık değildir. Faiz alan kimsenin parası veya malı zahirî olarak eksilmekte midir? Sadaka veren kimsenin parasında veya malında bir artış gözlenir mi? Bu konuya Kuran’ın kendisi Rum 39. ayette “İnsanların malları içinde artsın diye verdiğiniz faiz Allah katında artmaz. Fakat Allah’ın rızasını dileyerek verdiğiniz sadaka böyle değildir. Bunu yapanlar sevaplarını kat kat artıranlardır.” Bir başka örnek olarak Kuran’da şefaatin söz konusu olmayacağı önemli bir esas olarak yer alır. Bu mutlak prensibi belli şartlarda istisnasının olabileceği yine Kuran ayetleriyle dile getirilir. Nitekim Allah ayetlerinde şefaatin kendi izni olmadan gerçekleşmeyeceğini belirtmiştir. Bu ayetlere dayanarak Allah’ın izni olduğunda şefaatin de mümkün olduğu sonucuna varılabilir. Kuran’ın bazı ayetlerinde birtakım insanların kalplerinin mühürlendiğinden bahsedilmektedir fakat neden mühürlendiğine değinilmemiştir. Bu ayetleri duyunca insan korkuya kapılabilir. İşte Kuan kendi ayetleriyle bu durumu açıklamıştır. Nefsi arzularını ilah edinmek, iman edip sonra küfrü seçmek, haddi aşmak gibi sebeplerle kalplerinin mühürlendiğini söylemiştir.
Kuran’ın kendisinde bulunan genel ifadeleri açıklaması şu şekillerde olur:
- Kuran’da en çok rastlanılan konulardan biri genel anlamlı kelimelerin özel bir niteliğe bürünmesidir. Genel anlamlı bir kelimeyi değişik bir pasajında mana çerçevesine göre başka bir anlama büründürebilir. Kuran adeta okuyucuyu kabiliyet ve kavrayışının sınırlarını zorlamaya sevk eder.
- Kuran bir kelimeyle genel olarak bahsettiği konuyu başka pasajlarında daha açık olarak anlatabilir.
- Kuran kıssaların sunuluşunda ve diğer vesilelerle yer, zaman ve şahıs isimlerini ön planda tutmamıştır. Teferruat olarak kabul edilebilecek bu tür ayrıntılara girmemesinin hikmeti ise Kuran’ın işlevsel tarafının ağır basmasıdır. Çünkü onda öncelikle mesajın iletilmesi gaye edinilmiştir. Kuran’ın zaman zaman bazı hususları müphem lafızlarla ifade etmesi mesajın anlaşılabilir, kavranabilir olma özelliğini kaybettirmez. Kaldı ki Kuran belirsiz bıraktığı bazı şeyleri kendi bünyesi içinde açıklama yoluna gitmiştir.
Kuran’ın kendisinde bulunan müphem hususları açıklaması şu şekillerde olur:
- İsm-i mevsûllerle kastolunan şeylerin açıklanması
- İsm-i işaretlerin gösterdikleri şeylerin açıklanması
- Zamirlerin açıklanması
- Bir şeyin veya bir şahsın gerçek adının zikredilmesi
- Zaman ve mekânla ilgili belirsizliğin giderilmesi
Kuran indiği dönemde, indiği toplumun sadece konuşma dilinde yaygın olarak kullanılan kelimelere yer vermemiştir. Bir kelimenin en yaygın şekilde kullanılan anlamı yerine nadiren kasdedilen anlamlarda kullanıldığı görülmektedir.
Kuran’ın kendisinde bulunan garîb kelimeleri açıklaması şu şekillerde olur:
- Kuran bünyesinde iki ve daha çok manaya gelebilecek ifadelere yer vermiştir. Burada mevcut ihtimaller içinde yalnız biri üzerinde dikkatimizi toplamamız gerekir ki bunu da yine Kuran kendi bünyesinde belirlemiştir.
- Kısa ve özlü bir biçimde temas edilen konuların Kuran’ın başka pasajlarında açılması da ilahî kitabın kendisini tefsir edişini gösterir.
- Kuran kelimeleri yeri gelir gerçek anlamıyla, yeri gelir sözün daha etkili olması için mecaz anlamıyla kullanır. Hangi ifadenin hakikat, hangisinin mecaz olduğu Kuran’ın bütünlüğü içerisinde anlaşılır.
- Kuran’daki izahı güç olan, çelişki bulunduğu sanılan konuların çözümü yine Kuran’ın kendisinde aranmalıdır.

Şeyma Göçoğlu 11040157 İDKAB/2

Unknown dedi ki...

Esra ÇAKMAK 11040375 İDKAB-2

Kur’an’ın Bütünlüğü Üzerine

Kur’an’ın Kendisini Tefsir Ediş Biçimi

- Mutlak İfadelerin Kayıtlanması; genel olarak Kur’an’ın tefsirini yine kendi içinde bulmak mümkündür. Bazı yerlerde bulunan kapalı anlamlı kelimelerin açıklaması, başka yerde karşımıza çıkmaktadır.
- Kur’an, bazı konularda kesin hükümlerini bildirirken ardı sıra bu hükümlere istisnalar da getirilmektedir. Kur’an’da birçok yerde böyle örneklere rastlamak mümkündür. Misal, şefaat konusu Kur’an’da olması söz konusu olamayacak nitelikte bahsedilmektedir.
- Bu istisnalar, zorluklar karşısında müminlerin tamamen ümitsizliğe düşmemeleri içindir.
- Kur’an’da yer alan bazı konulardaki ifadeler, nedenleriyle birlikte zikredilmektedir.
- Bizler bu hususları, nedenleriyle bir bütün olarak değerlendirmediğimizde Kur’an’ın genel ruhuna ters düşecek, yanlış çıkarımlarda bulunabiliriz. Böylece anlıyoruz ki ifadelerin sebapleriyle birlikte zikredilmesi, Kur’an’ın kendi kendisini tefsirinde bizlere kolaylıklar getirmektedir.

- Genel İfadelerin Tahsis Edilmesi; Kur’an’ın genel anlamlı kelimeler, özelde belli bir şeyi anlatmak için kullanılmıştır. Bu ifadeleri;gerek siyak sibak yoluyla gerekse ayetlerin içeriğinde anlatılmak istenenin bünyesinde verilir.
- Genel anlamlı kelimelerin genel olarak anlamını ayet içerisinde anlayabiliriz; fakat bu kelime kapsamına giren durumlar her ayette açıklanmamış, sıralanmamıştır. İşte bu gibi durumları Kur’an’ın genel yapısından veya diğer ayetlerinden anlamak mümkündür.

- Müphem Hususların Açıklanması; Allah(c.c) Kur’an’da anlatılan olaylarda, verilen ifadelerde yer, zaman, kişilerin isimleri konusunda açıklık göstermemektedir. Fakat bu gizlilik onların ne olduğunun anlaşılmasını engellememektedir. Bu bakımdan denir ki Kur’an’ın anlatımı derindir, az sözle çok şeyler anlatabilmektedir.
- Kur’an; kişilerin kim olduğundan, olayların geçtiği yerlerin isimlerinden ziyade anlatılmak istenen mesajın verilmesini önemsemektedir.
- Kur’an bazı şahıs ve nesne isimlerini açıkça belirtmemiştir. Ancak bizler ayetlerde geçen ism-i mevsulleri Kur’an’ın belki başka bir suresinde, başka bir ayetinde açıklandığını görebilmekteyiz. Tekrar belirtmek istiyorum ki bu belirsizlikler anlatılmak istenen mesajın içeriğine bir zayıflık getirmemektedir.
- Aynı şekilde açıkça belirtilmeyen ism-i işaretlerden kast olunanı farklı ayetlerden anlayabiliyoruz. Firavun ve ona tabi olanların nasıl lanetlendiklerini anlatan Hud suresinin 99. ayetinde kullanılan ism-i işaretinden kast olunanın, yine Hud suresinin 60. ayetinde anlayabilmekteyiz.
- Arapça’nın genel olarak kendi yapısında zamirlerin çok kullanılması gibi doğal olarak Kur’an’da kendi içinde zamirlere pek çok yer vermiştir. İşte bu zamirlerde kimin, neyin, nerenin kastedildiğini ise anlamak yine şüpheli konulardandır. Fakat siyak-sibak çerçevesinde ve zamirlerin sevk ediliş tarzında bir çıkış yolu bulunabilmektedir.
- Bazı durumlarda cins ismiyle veya farklı bir isimle belirtilenin farklı pasajlarda bize o ifadelerin açıklık kazanması konusunda yardımcı olmaktadır.

Unknown dedi ki...

Esra ÇAKMAK 11040375 İDKAB-2

Kur’an’ın Bütünlüğü Üzerine (devamı)

Kelimelerin Açıklanması; Kur’an kullandığı Arapça dilini her zaman anlaşılır, kolay bir yönüyle kullanmamış; çoğu zaman şiirsel dilinde az kullanılan ya da hiç kullanılmayan garip kelimelere rastlanılmaktadır ve bu kelimelerin tefsiri yine Kur’an’ın kendi ayetlerinde bulunabilmektedir.

- İfadelerdeki İhtimallerin Bire İndirgenmesi; Kur’an’da iki veya daha fazla anlama gelebilecek olan kelimeler, terkipler veya ifadelere rastlamak mümkündür. Bu gibi durumlarda yine Kur’an’ın kendi içeriğinden anlaşılıyor ki ihtimalleri bire indirmek mümkündür.

- Kısa ve Veciz İfadelerin Geniş Açıklanması; Kur’an’ın birçok yerinde rastlanan bir durum da şekilde anlatılmıştır.

- İfadelerin Mecazi Oluşlarının Tayin Edilmesi; sadece Kur’an’da değil herhangi bir dilde yazılan yazılarda gerek gerçek gerekse mecaz anlamlarıyla kullanılabilir kelimeler. Bu anlatımı güçlü kılmak içindir ki bu yönteme de Kur’an’ın çoğu yerinde rastlamak mümkündür.
- Ayetlerde geçen mecaz anlamlı ifadeleri de, gerçek anlamlı ifadelerinde anlamını yine Kur’an’ın ilgili bölümlerinden elde etmekteyiz. Nitekim Kur’an’da kafirlerden bahsedilirken sağırlar ve dilsizler ibaresi mecazi anlamda çokça geçmektedir.

- İzahı Güç Hususların Açıklanması; Kur’an’da, ihtilaf içerdiği düşünülen bazı ifadelerle karşılaşıldığında Kur’an’ın çelişkisiz ve tutarlı bir Allah kelamı olduğu hususu unutulmamalıdır. Bu ihtilaflar üzerinde yapılan ilme de “müşkilu’l-Kur’an” denilir.
- Kur’an’ın kendisini tefsir ediş biçimini incelerken şu sonuca varabiliriz ki Kur’an, anlaşılması noktasında bir bütün olarak incelenmeli ve değerlendirilmeli, ayetleri bu husus ışığında tefsir edilmelidir.

Unknown dedi ki...

RUKİYE USLU 11040322 / İDKABÖ-II

KUR’AN NEDİR ? II.BÖLÜM

Kur’an Hz. Muhammed (s.a.v)’e vahiyle, parça parça indirilen biz insanlarada tevatür yoluyla nakledilen özel bir kitaptır. Ayetlerin ve surelerin içerdiği konular ve anlamlar yönünden birbirlerini doğrulamaktadır. Kur’an’da kurallar ve hükümler iç içedir .
Kur’an’da , sure ve ayetler hem toplanıp yazılmış ve hem de insanların kalplerinde ezberlenen bir kitap olmuştur. Kur’an’ın ilk emri olan “ İkra” yani oku ile başlaması Allah’ın okumaya ve ilme verdiği önemi göstermektedir. Kur’an-ı Kerim bütün özellikleriyle insanların hayatını anlamlandıran bir kitaptır. Kur’an-ı Kerim’in üslubu az kelimeyle özlü bir anlatıma sahiptir. Kur’an insanın hidayet rehberidir.
Kur’an insanın hayatını anlamlandırarak fıtratını gerçekleştirmesini ve insanın mutlu olmasını sağlamak için indirilmiş bir kitaptır. Kur’an hem üslub hem de anlam yönünden mucizevi bir kitaptır. Şimdiye kadar hiç kimse Kur’an’ın bir ayetine benzer bir söz söyleyememiş ve söyleyemeyecektir de.
Hz .Peygamber aldığı vahiyle hayatını anlamlandırarak biz insanlara canlı bir örnek ve lider olmuştur.Kur’an’ın vahiyle ilgili olarak , Kur’an’ın hem lafzı hem de manası Allah katında indirilmiştir. Peygamber Efendimiz’in Kur’an üzerinde en ufak bir etkisi kesinlikle olmamıştır.
Allah’ın vahiylerini insanın okuyabilmesi ve anlayabilmesi için Kur’an indirildi. Kavli ayet olan Kur’an’ı okuyan insan , ayetlerde evrendeki varlık ve oluşlara delil olan “kevni ayetler “ bulmaktadır.
Kur’an –ı Kerim hayatın içinde olan ilmi bir ayettir. İnsan sonuç olarak vahiyle kendi fitratını bulmaktadır.Tevhit ile yükselen değerler hayatla içselleşerek insanın hayatını anlamlandırmaktadır. Kur’an-ı Kerim , kendini “hidayet rehberi” olarak tanımakta insan modelinin nasıl olacağını göstermektedir. Yüce Allah peygamberler göndererek insanların anlam arayışındayken fıtri dengesini koruması için yardımcı olarak peygamberleri göndermiştir. Hz. Muhammed (s.a.v) peygamberlerin sonuncusu olmasıyla beraber Kur’an ahlakıyla ahlaklanmış ve yaşayan bir Kur’an olmuştur.

KUR’AN’IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE / II. BÖLÜM

Kur’an-ı Kerim belli konularda kesin bir tavır belirlerken bazen de müminlerin yararına yönelik istisnai durumlarda yer vermektedir. Herhangi bir şeyin nedeninin söylenip açıklanması, Kur’an’ın kendi bütünlüğü içerisinde anlaşılmasına özen gösterilmesi gereken bir konudur.
Kur’ani bütünlük içerisinde Allah’ın dilemesi ve buna benzer konuların geçtiği ayetlerde insanın ne kadar aciz olduğunu, Allah’ın kudret ve azameti vurgulanarak insanların Allah’a daha da teslim olmaları belirtilmiştir.
Kur’an’daki genel ifadelerin önemli bir özelliği bulunmaktadır. Kur’an hiçbir zaman karşısındaki muhattabını kolaycılığa yönlendirmemektedir. Kur’an az sözle çok derin manaları içeren bir kitaptır. Kur’an için ilk öncelik mesajın en iyi şekilde iletilmiş olmasıdır. Kur’an içinde zamirler kullanılmıştır. Kur’an’ın kullandığı bu zamirleri yine kendisi tefsir etmektedir.
Kur’an’ı anlayıp açıklayabilmemiz için Arap dili ve edebiyatı bilmeli ve Kur’an’ı bu bilgilerin ışığında anlamamız gerekmektedir. Kur’an da birden fazla anlama gelecek kelimeler bulunmakta ama Kur’an bu anlamları bire indirerek kastettiği anlamı yine kendisi içinde açıklamaktadır.
Kur’an anlaşılırken, Kur’an’ın pasajları arasında ne türden irtibatla karşılaşabileceği iyi bir şekilde tespit edilmelidir. Kur’an’ın bütünlüğü içinde anlarken nelere dikkat edeceksek onun hakkında iyi fikir sahibi olmamız gerekir.

Unknown dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Unknown dedi ki...

KURAN BİR KİTAPTIR
Kuran kelimesi
Kuran hz. Muhammed’e arapça olarak vahiy yoluyla parça parça inidirilip bize tevatür yoluyla naklolunan mucize bir ilahi kitaptır.Kuran bütün özellikleri ile insanı hayatını anlamlandıran hayat veren bir kitaptır.İşte kutsal kitabımız ismiyle kendini bize tanıtmaktadır.Kuranın bir kitapla hem ortak hem farklı özellikleri hem de ayırt edici nitelikleri vardır.
Kuranın i’caz özelliği, diğer i’caz yönleriyle bütünlük arzeder.Kuranın son derece özlü vekapsamlı bir anlatımı vardır az kelime ile birçok mana anlatır.Kuranın bu mu’ciz içeriğinin en temel konusu tabi olarak tevhid’dir.
Kuranın gelmesiyle zirveye ulaşan, insanı kemale yürüyüşünde zirveye eriştiren bütünfıtri imkanlarını gerçekleştirmede son noktaya vardıran bir mu’ciz içeriği daha vardır.Kuranın bu muhtevası hem üslup hem de anlam bakımında mucizedir.Daha önce hiçbir vahiyde gelmeyen ilk defa kendisinin söylediği vahiylerdedir.Bunlar tek kelime ile insanın anlam arayışına cevap veren ayetlerdir.İnsan bu ayetlarle hayatını anlamlandırısa kemale yürüyerek Allaha yaklaşır.
Kuran metni içindeki her kelimede ilahi bir ahank ve musiki kulaga hoş gelen bir ton vardır.O, her haliyle insan sözü olmayıp melek vahyi olduğunu ispatlar.
KURAN VAHİY MAHSULÜ BİR KİTAPTIR
Vahiy kelimesi
Kuranı kerim peygamberimize vahiy yolu ile inmiştir.Vahiy sözcüğünün geldiği köke ve lugat anlamlarına bakarak şöyle bir tarifi yapılabilir: Vahiy, bir bilgiyi, bir işareti yazılı veya sözlü olarak muhataba en hızlı ve en kestirme yoldan ulaştımak anlamını ifade eder.
Kuran vahyi ile ilgili olarak ifade edilmesi gereken bir konu da onun hem lafız hem de manasıyla Allah katından nazil olduğudur.Bizzat kuran kendisinin hz. Muhammad’ in esesi olmayıp ‘’ muhakkak o kuran, kerim bir resulün getirdiği kelamdır’’buyurulmaktadır.
KURAN AYET VE SURELERDEN OLUŞAN BİR KİTAPTIR
Ayet klimesini sözlük anlamları sunlardır:mucize, açık alamet,ibret, belirli delil, bir nesneye delalet edip yakın ifade eden şey, hayrette bırakan görümemiş iş.Kuranı kerim Allahın varlığını ve birliğini ispat etmeyi gaye edinen delillerden çoğunlukla ayet diye söz eder.
-Kuranı kerimin herhangi bir suresindeki başı veye sonu bulunan,bir veye daha cümleden oluşan birimine ayet denir.Kuran ilimlerine ait bir kavram olarak tarifi budur.Kuranın tamamına da ayet denilir.
-İnsan ayete muhatap olan varlıktır.İnsan ayeti incelemekle görevli olan varlıktır.
O halde insanı Allaha yönelten ona gidişine iz ve işaret veren her şey birer delil yani ayettir.
KUR’AN’DA KUR’AN
Kuranı kerim hz. Muhammed’e vahiy yoluyla parça parça indirilmiş, mushaflarda yazılmış tevatürle nakledilmiş tilavetiyle ibadet edilen, mucize ilahi, tanrısal bir kitaptır.Bu kutsal kitabın başka isimleri de vardır.Bu isimler bizzat kuranda yer alır. Bunlar kuranla aynı anlama gelen el-kitab, hak ile batılı ayırmak anlamına gelen el-furkan, anmak ve hatırlamak anlamına gelen ez-zikirdir.
Hatice ÇETİN 11030489 İDAB- 2

Unknown dedi ki...

KURANIN KENDİ KENDİNİ TEFSİR EDİŞ BİÇİMİ
Kuranın bir kısmı bir kısmını tefsir eder.Bir yerde genel olarak geçen bir mesele başka bir yerde sınıflandırılır.Bir yere belirsiz olarak geçen bir ifade başka bir yerde belirgin hale getirilebilir.
Kuranın belirli konuları işlerken bazı bölümlerinde mutlak ifadelerle verdiği hususları başka yerde kayıtlayarak verdiği görülür.Kayıtlı ifade hükme medar olma bakımındanher zaman esas alınması diye bir kural yoktur.Kuran belli konularda kesin tavrını ortaya koyarken, o konudaki bazı kayıtlamaların sadece te’kid vazifesi gördüğü bütünlük içerisinde anlaşılmaktadır.
1.İstisna yoluyla açıklama
Kuran bazan herhangi bir hususta bir yandan kesin ve mutlak tavrını ortaya koyarkan diğer yandan da müminlerin faydasına yönelik istisnai durumlara yer verir.Mesela Allah kafirleri, yahudileri , hristiyanları, Allah düşmanlarını ve müşrikleri dost edinmemizi yasaklamıştır.
Al-i imran suresinin 28. Ayetinin devamında kafirlerin dost edinilmemesi konusunda bir istisna getiriyor. Bu istisnaya göre müminlerin kafirlerin şerrinden korunmak için ihtiyaten onlarla dost olunabileseğini söylüyor.İstisna yoluyla getirilen kayıtlamalara kuranda çokça rastlamakmümkündür.
2.Bir şeyin sebebini zikretmekle açıklama
Herhangi bir şayin sebebinin zikredilmesiyle açıklanması kuranın kendi bütünlüğü içerisinde anlaşılmasında itina gösterilmesi gereken hususlardandır.
Mesela kuran bazı yerlerde bir takım insanların kalplerinin mühürlendiğğinden bahsedilmektedir.İnsanbu ayetleri okuduğunda ister istsmez cebr anlayışına düşebilir.
Allah bazı ayetlerde dilerse herhangi bir toplumun hayatiyetine son verip yerine ypyeni bir toplum getirebileceğini açıklamaktadır.İlk nazarda kuranın bukonuyla alakalı olabilecek diğer pasajlarına baktığımızda bu durum muhataba cebr anlayışı doğruymuş gibi gelebilir.Fakat bu ayetleri kuranın diğer bölümlerindeki benzer veya yakın anlamlı ayetlerle düşündüğümüzde cebrin söz konu olmadığını görmekteyiz.
GENEL İFADELERİN TAHSİS EDİLMESİ
Kuran giçbir zaman muhatabını kolaycılığa sevk etmemektedir.Adeta okuyucuyaukavrayışını zorlayacak derin bir muhakemeye sevk eder.
Genel ifadeli bir kelimeyi Kuranın bütününde sadece hususi bir kelimeye hasretmek mümkün değildir.Ancak yerine göre kelamın sevk edildiği ortamda, yerine göre de belirli konuları ele alan kuran ifadelerinde böyle bir açıklama söz konusu olabiliyor.
Mesele ‘’zaleme’’kelimesi genel anlamlı kelimelerdendir.Bazı yerlerde şirk ve küfür anlamlarında kullanılırken baze sadece yapılan bir hatayı ve haksızlığı gösterir.
MÜPHEM HUSUSLRIN AÇIKLANMASI
Kuran teori ile pratiği birlikte düşünen ve varlıklar alemini tümüyle kuşatan, insanlara kendi zihniyetinin boyasını vurmak isteyen bir kitap olarak öncelikle mesajının iletilmesini gaye edinmiştir.İşte bu tür hikmetlere dayanarak zaman zaman bazı hususlar müphem olarak ifade edilmiştir.
Fatiha suresindeki ‘’ellezine’’ den kast olunanların peygamberler, şehitler ve salihler oldukları diğer bir ayetle anlaşılmaktadır.
GARİB KELİMELERİN AÇIKLANMASI
Arapça olan kuran her zaman kolay anlaşıla bilecek kelimelere yer vermemiştir.Mesela Mearic suresinin 19. Ayetinde ‘’heluan’’ kelimesi garibdir ve sonrasındaki iki ayetle manası açıklanmaktadır.Bu kelimenin insanın ruf yönüyle ilgili bir durumu anlattığını sonraki iki ayetten anlıyoruz.
İFADELERDEKİ İHTİMALLERİN BİR’E İNDİRGENMESİ
Kuranın dilinde iki veya daha fazla manaya gelebilecek kelimeler yer almaktadır.Bu kelimelere lafz-ı müşterek denmektedir.nisa suresinin 24.ayetinin ilk kelimesi üç farklı anlama gelmektedir.Fakat asıl anlatılmak istenen manayı anlayabilmek için kelemın sevk ediliş tarzı ve gayesine bakmak gerekir.
KISA VE VECİZ İFADELERİN GENİŞ AÇIKLANMASI
Kısa ve özlü biçimde temas edilen konuların kuranın diğer birimlerinde açılması kuranın büyük bir bölümünde göze çarpmaktadır.Örneğin inananlardan imandan bahsederken her zman iman hususlarından bahsetmezÇünkü iman konusu bütün yönleriyle işlenmiştir diğer pasajları gözden geçirmek gerekir.

Hatice ÇETİN 11030489

Esra Uğur dedi ki...

ESRA UĞUR / 11040330 İDKAB-II

KUR’AN NEDİR? (II.BÖLÜM)

Kur’an son peygamber olan Hz.Muhammed(s.a.v)’e vahiy yoluyla peyderpey olarak indirilen kutsal kitabımızdır. İki kapak arasındaki sayfalardan oluşan Kur’an, diğer tüm kitaplardan verdiği mesajı, muhtevası, üslubu, kelamı ve yazarının Allah olması bakımından farklılık arz eder.
Kur’an’ın muhtevasını Allah, insan, hayat, tabiat ve evren oluşturur. En temel konusu tevhid inancıdır. İnsanlara yüksek ahlaki değerleri gösterir. İnsanın kamil zirvesine erişmesini sağlayacak içeriğe sahiptir. İnsanın anlam arayışına cevap verir.
Kur’an Hz. Muhammed(s.a.v)’e vahiy yoluyla indirilmiştir. Vahiy Allah’ın insanlara iletmek istediği mesajları Cebrail(a.s) aracılığıyla peygamberlere indirmesidir. Vahiy çeşitli şekillerde gelebilir. Mesela, doğrudan kalbe ilham edilebilir. Uykudayken sadık bir rüya olarak görülebilir. Yahut Cebrail insan suretine bürünebilir.
Hz. Muhammed(s.a.v), yaşayan Kur’an olarak ümmetine hem örnek hem de önder olmuştur. O, Kur’an ahlakıyla ahlaklanmış muazzam bir kişiliktir. Aldığı vahyi hayatına en güzel şekilde yerleştirmiş ve tüm insanlığa bildirerek tebliğ vazifesini yerine getirmiştir.
Kur’an, Allah’ın varlığını, birliğini ispatlayan ayetlerden oluşur. Kur’an’ın birkaç ayetten oluşan başı ve sonu bulunan belli bölümlerine ise sure denir. Kur’an’ın tamamına da ayet denebilir. Çünkü benzerine rastlanması mümkün olmayacaktır. Hz. Muhammed(s.a.v)’in en büyük mucizesidir. İnsanın hayatını anlamlandırır. İnsan Kur’an’ı rehber edinmediği takdirde hayatından asla tat alamayacaktır.

KUR’AN’IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE

II-KUR’AN’IN KENDİSİNİ TEFSİR EDİŞ BİÇİMİ

Kur’an’ı Kerim kendi kendisini tefsir edebilen bir kitaptır. Kendisini tefsir ederken ortaya birtakım hususlar çıkmaktadır.
Kur’an bazı konularda koyduğu mutlak ifadeleri bir başka yerde kayıtlayarak sunar. Kur’an’da en sık rastlanan ise istisna yoluyla gelen kayıtlamalardır. Mesela, Allah kafirleri, Yahudileri, müşrikleri dost edinmemizi yasaklar. Ama müminlerin lehine yönelik istisnai durumlara da yer verir.
Kur’an’da genel anlamlı ifadeler sık sık özel bir sebebe atfedilmiştir. Bunun olması normaldir. Çünkü Kur’an, okuyucusunu hazırcılığa değil araştırmaya yönlendirir. Okuyucusunu anlayışını güçlendirmek için çabalar, onu derin düşünmeye sevkeder. Ayrıca Kur’an bu özelliğiyle kendisinin diğer kitaplardan farklı olduğunu da kanıtlamış olur.
Kur’an, içinde anlattığı olayları sunarken kişi, zaman, mekan, isimleri yerine işaret sıfatları, zamirler kullanır. Bu özelliğiyle anlatım tarzını derinleştirirken anlaşılma özelliğini yitirmez. Kur’an bu şekilde belirsiz bıraktığı hususları yine kendi içinde açıklar.
Kur’an Arapça olarak indiği halde Arap dilinde sıkça kullanılan kelimelere kendi bünyesinde yer vermemiştir. Bir kelimeyi özellikle en az kullanılan şekliyle almıştır. Bir kelimenin birden fazla anlama gelmesi Arap dilinin özelliğidir. Kur’an çoğu yerde yanlış anlaşılmamak için ihtimalleri bire indirir ve bunu kendi içinde yapar.
Kısa ve vecizli ifadeler Kur’an’da bazen uzun uzun açıklanmıştır. Bir bölümde ayrıntılı bir şekilde anlatılan kıssalara başka bir bölümde kısa kısa atıfta bulunulmuştur. Buna yine birçok örnek verilebilir.
Kur’an bazen kelimenin gerçek anlamını kullanarak dilini açık kullanmış bazen de sözünü daha tesirli kılabilmek adına mecazlı ifadelere de yer vermiştir.
Sonuç olarak, Kur’an’ı kendi bütünlüğü içinde anlamaya çalışmalı ve tüm bu hususlara dikkat etmeliyiz.

Unknown dedi ki...

Fatıma Zehra Aksoy-11040020/İDKAB2
KUR’AN NEDİR?
• Kur’an-ı Kerim, Rabbimizin Hz. Muhammed (s.a.v) aracılığıyla insanlara ahlaki ilkeleri, hükümleri öğrenmemiz, hayatımızı anlamlandırmamız için gönderdiği kutsal kitaptır.
• Kur’an, insana insanı tanıtmaktadır.İnsan, yaratılışı gereği birçok konuda bilgisiz, aciz, eksik yaratılmıştır.Birşeyleri öğrenmesi için bir rehbere ihtiyaç duyar.Rabbimiz de bizlere Kur’an-ı Kerim’i rehber kılarak öncelikle Allah’a iman, tevhid inancı konusunda birçok ahlaki ilkeyi önceki peygamber kıssalarından örnekler vererek ibret almamızı istemektedir.İnsan, hayatını başına gelen hatalarla, imtihanlarla anlamlandırır ve kendisine bir yol çizer, Kur’an da bu yolu çizerken en büyük rehberdir.
• Kur’an, Allah kelamı olan, eşi benzeri olmayandır, içerdiği konular, ayetler arasında bir bütünlük söz konusudur.Üslubu, muhtevası, lisanı açısından kusursuzdur, normal bir kitaptan farklıdır.
• Kur’an-ı Kerim Peygamber Efendimiz’e çeşitli şekillerde vahiy yoluyla gönderilmiştir.Zaten Kur’an’ın anlamı, muhtevası ve lisanı yönüyle de bu apaçık ortadadır.Vahiy kelimesi; ilham, gizlice söz söylemek vb. anlamlara gelmektedir.Peygamberimiz (s.a.v) de vahiy üzerinde düşünen, vahyi hayatının merkezine koyan, en doğru şekilde hayatına tatbik eden en güzel örnekti.Peygamberimiz Allah kelamı olan vahyi öncelikle ezberlemiş, tebliğ ve tebyin ederek açıklamış, tefsir etmiş ve son olarak da hayatına tatbik etmiştir.
• Kur’an, fıtratı gereği inanma ihtiyacı duyan insanlara, her şeyi bilen, her şeye kadir olan, ol deyince her şeyin varolmasını sağlayan bir yaratıcının varlığına bir delil, bir mucize niteliğindedir.Kur’an, ayet ve surelerden oluşmuştur.Ayet, Allah’ın varlığına ve birliğine, peygamberlerin doğruluğuna işaret eden delil ve mucize demektir.Vahiy yoluyla inmiş ayetler (kavli) ve evrende fiilen varolan ayetler ( kevni) olarak ikiye ayrılır.Sure ise; ayetlerden oluşan, başı ve sonu belli Kur’an bölümüdür.
• Kur’an, kendisini insanda şüphe bırakmayan, inanması için başka mucizeye gerek bırakmayan, hak ile batılın kolayca ayırt edilebileceği bir kitap olarak tanımlamaktadır.

Unknown dedi ki...

Fatıma Zehra Aksoy-11040020/İDKAB2
KUR’AN’IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE
• Kur’an’da müphem bir ifade başka yerde belirli, mutlak olan bir ifade de bir başka ayette mukayyed olarak gelebilir.Bu durum, Kur’an’ın bütünlüğü içerisinde kendi kendisini tefsir ettiğini göstermektedir.
• Kur’an’ın kendisini açıklama tarzı:
 Mutlak ifedelerin kayıtlanması; bazen Kur’an, belli konularda kesin ve kayıtsız tavrını sadece bir ayetle değil de bütünlüğü içerisinde ortaya koyar.Örneğin faiz konusu; birçok ayette ele alındığından yanlış anlamalara sebep olmamak için tüm faizle ilgili ayetler birlikte yorumlanmalıdır.
 Kur’an kesin tavrını ortaya koyarken bazen müminlerin yararına olacak bazı durumlara da izin vermiştir.Örneğin; kafirlerle, zarar görmemek için, çıkar amaçlı dost olmak gibi.
 Kur’an, mutlak ifadeleri bazen, farklı ayetlerde bir sebebe bağlayarak kayıtlar.Çünkü bir meseleyi, tek başına bir ayette ele almak Kur’an’ın iletmek istediğinin farklı yorumlanmasına neden olabilmektedir.Örneğin; bazı insanların kalplerinin mühürlenmesinin sebebi başka bir ayette; kendi yapıp ettiklerinin sonucu olarak anlatılmaktadır.
 Kur’an, sıkça genel anlamlı kelimeleri bazı durumları ifade ederken, kastederken kullanmaktadır.Özel bir durum, nesne anlatılırken de genel anlamlı kelimeler kullanıldığından siyak-sibak çerçevesinde durumlar ele alınmalıdır.
 Kur’an çoğu zaman, yer, zaman ve şahıs isimlerini ön plana çıkarmaz, bu durumları, ism-i işaretlerle, ism-i mevsullerle ve zamirlerle açıklar.Bu da Kur’an’ın özlü bir anlatımının olduğunu gösterir.Örneğin; Hz. Yunus için “Zü’n-nun” künyesinin kullanılması gibi.
 Ashabın ileri gelenlerinin bile anlayamadığı, yaygın şekilde kullanılmayan, bilinmeyen bazı garib kelimeleri Kur’an, kendisi farklı ayetlerde açıklamıştır.
 Kur’an, “lafz-ı müşterek” adı verilen, iki veya daha fazla manaya çekilebilecek kelimeleri tek manada toplayarak; kısa ve özlü ifadelere farklı ayetlerde de yer vererek, geniş bir biçimde açıklık getirerek; hangi ifadenin hakikat, hangisinin mecaz olduğunu belirterek; ve ihtilafa, çelişkiye neden olabilecek, izahı güç hususları açıklayarak kendisini tefsir etmektedir.

Unknown dedi ki...

ZEYNEP EROL 11040134 İDKAB2
KUR'AN NEDİR 2. BÖLÜM
A)Kur'an Bir Kitaptır
-Kur'an hz. Muhammed'e vahiy yoluyla indirilmiş ilahi kitabın özel adıdır.
-Kur'an kelimesi Kur'an'ın kendisinin ilk emri olan ''ikra/oku'' sözcüğüyle aynı kökten gelir.Böylece Kur'an ilme verdiği önemi gösterir.
-Kur'an iki kapak arasında toplanmış bir metin olması bakımından diğer kitaplara benzer fakat O Allah kelamıdır ,bir yazarın eseri değildir vahiy mahsulüdür.Metni değişmez her baskıda aynı kalır.O'nun üslubu hiçbir kitaba benzemez.Sahip olduğu adların özelliğini içinde barındırır.Sadece indiği döneme değil tüm zamanlara hitap eder.
-Kur'an'ı Kerim özlü bir anlatıma sahiptir.O az kelime ile çok mana ifade eder.Kur'an'ın bu özelliği insanın hayatı anlamlandırma yolundaki rehberi olmasına dayanır.
-Kur'an'da en çok vurgu yapılan konulardan biri ''tevhid'' inancı, Allah'ın tek yaratıcı ve en üstün varlık olduğudur.
-Kur'an kendisinden önce gelen ilahi kitapları tastik eder.O semavi kitapların yanlış anlaşılarak tevhid inancının bozulmasını engellemek için gönderilmiştir.
-Kur'an önceki kitaplarda bulunan yüksek ahlaki değerleri koruması bakımından o kitaplarla benzerlik gösterir.Bütün diğer peygamberlerde Allah'a inanmaya tevhide çağırmışlardır.Hz.Ademden Hz. Muhammede iman esasları aynıdır.Değişen dini hükümler ve hukuka bağlı konulardır.Bu yüzden Kur'an'ın daha önceki kitaplardan bahsetmesi, ve bu kitaplarda bulunan prensiplerin Kur'an'da da bulunması doğaldır.
B)Kur'an Vahiy Mahsulü Bir Kitaptır
-Vahiy terim olarak bütün varlıklara fıtratlarına uyugun olarak hareket etme yöntemini bildirme yolu ve insanlarla ve varlıklarla konuşma şeklidir.
-Vahiy dini bir terim olarak ise Allah'ın dilediği şeyleri peygamberine muhtelif hallerden biriyle bildirmesi demektir.
-Hz. Peygambere vahiylerin geliş şekillerinden bir kaçı:
a)sadık rüya şeklinde
b)Cebrail'in asıl sekliyle görünüp ilahi emri bildirmesi
c)Meleğin görünmeden Allah'ın sözünü Peygamberin kalbine düşürmesi
-Vahiy ile ilahi kelam hz. Peygamberin tüm benliğini kuşatmış, Onu erdirmiş Onda yeni bir şahsiyet meydana getirmiştir.Böylece hz. Muhammed aldığı vahiy ile hayatı anlamlandırmanın örneği ve önderi haline gelmiştir.
C)Kur'an Ayetlerden ve Surelerden Oluşan Bir Kitaptır
-ayet:Ayet kelimesi sözlükte mucize, açık alamet , ibret, delil anlamlarına gelir.
Ayet kelimesinin dini terim olarak ifade ettiği anlamlar
Delil:Kur'an'ı Kerim Allah'ın varlığını ve birliğini ispat eden delillerden ''ayet''diye söz eder.
Mucize:Peygamberlerin Allah tarafından gönderilmiş elçiler olduklarını ispat eden insanüstü ancak ilahi bir kuvvet sayesinde gerçekleşen olaylardır.
Kıyamet olayları:Kıyametten bahseden bazı ayetlerde kıyamet olayları ayet olarak adlandırılmıştır.
Kuranın tamamı veya belli bölümleri:Kur'an'da başı ve sonu bulunan, bir veya daha fazla cümleden oluşan en küçük birime ayet denir.
-Ayet kelimesi Kur'ani bir kavram olarak Allahın varlığına birliğine peygamberin doğruluğuna işaret eden delil ve mucizedir.
-İnsan açısından ayet onu Allah'a yönelten ve onun Alah'a gidişinde insana iz ve işaret veren her şeydir.Bu anlamda ayet kavli ve kevni olmak üzere ikiye ayrılır.
-sure:Sure kelimesi dini terim olarak, ayetlerden meydana gelen , başı ve sonu bulunan müstakil Kur'an bölümlerinin adıdır.
D)Kur'an'da Kur'an
-Kur'an Hz. Muhammede vahiy yoluyla parça parça indirilmiş,mushaflarda yazılmış,tevatürle nakledilmiş, tilavetiyle ibadet edilen, muciz ilahi kelamdır.
-Kur'an ''Kur'an'' dışında ''-el-Kitab'', ''-el-Furkan'', ''ez-Zikr'' olarak da isimlendirilir.

Unknown dedi ki...

BÜŞRA GÖKDOĞAN /11040152-İDKAB2
KURAN NEDİR(İKİNCİ BÖLÜM)
Kuran Bir Kitaptır
Peygamberimize Arapça olarak parça parça tevatür yoluyla gönderilen kitaptır.Kuran kalplerde hem ezber yoluyla hem de satırlarda yazılı olarak saklanır.
Kuran ahlaki değerleri gösteren, hayatı anlamlandıran kitaptır.Hayatı anlamlandırma da egoizm olsun zarar verici durumlarla yapılmaya çalışılır.O halde insan, bu sistemi düzgün kullanabilmek için Kuran'ı rehber edinmelidir.İlk sure olan Fatiha insanın imajını,tasvirini ortaya koymaktadır.
Kuran insana hayatı anlamlandırmada vahye uymazsa ne olacağını kıssalarla gösterir ve öğüt vermeyi gaye edinir.
Peygamberlerin asıl gayesi ‘’tevhit’’e çağırmaktadır.Sadece şeriatları farklıdır. Kuran'ın müthiş bir ahengi ve cazibesi vardır.İnananlar da inanmayanlar da onun üstünde söz olamayacağını kabul etmiştir.İnanmayanlar dahi kendi şiirlerini Kabe'nin duvarından indirmişlerdir.
Kuran Vahiy Mahsulü Bir Kitaptır
Vahiy bir bilgiyi, bir işareti yazılı veya sözlü olarak muhataba en hızlı ve en kestirme yoldan ulaştırmak anlamına gelir.Allah'ın seçtiği kuluyla insanlara emir ve yasaklarını bildirmesi.Peygamberimiz vahyin hayatı anlamlandırmada canlı örneğidir.
Kuran, Ayet ve Surelerden Oluşan Bir Kitaptır
-Ayet: Allah'ın varlığına, birliğine işaret eden delil olan sözdür.Ayeti ancak düşünebilen, gerçeklere inanmak isteyen söz ve öğüt dinleyen insan idrak edebilir.Fıtratına yabancılaşan, körelen insan anlayamaz.Kevni ayet yaratılış yoluyla varlıklar dünyasına çıkarılan ve evrende fiilen olarak var olan ayetlerdir.Allah'ın varlığını, birliğini ve yüce sıfatlarını gösteren delillerdir, mucizelerdir.Kavli ayetler ise vahiy yoluyladır. Allah'ın varlığına ve birliğine peygamberlerin doğruluğuna sözel-yazılı delildir, mucizedir.Kevni ayetlere delildir.Her ikisi de fıtrata hitap eder, evreni anlamlandırmaya delildir.
Sure:İnsan hayatını anlamlandıran ilkelerin kalesidir.
Kuran'da Kuran
Kuran vahiy yoluyla, mushaf şeklini almış, tevatür yoluyla nakledilmiş, tilavetiyle ibadet edilen, eşsiz ilahi kelamdır.Kuran'da el-Kitap, ez-Zikir, el-Furkan gibi birçok isimle geçmektedir.Her biri Kuran'ı farklı yönlerden tanıtan en güzel isimlerdir.

Unknown dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Unknown dedi ki...

BÜŞRA GÖKDOĞAN/11040152-İDKAB2
KURAN’IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE(İKİNCİ BÖLÜM)
KURAN’IN KENDİSİNİ TEFSİR EDİŞ BİÇİMİ
Bir ifade bir yerde mutlak olabilirken diğer yerde mukayyed olabilir.Sadaka ve faiz konusunda ayetlerde de görüldüğü gibi diğer ayetlerle kayıtlama yoluna gidilmiştir.Bu bize Kuran'ın bütünlük içinde ele alınması gerektiğini gösterir.
Mutlak İfadelerin Kayıtlanması
İstisnai durumları belirleyen, var olan hükmün sebep ve illetini gösteren veya bazı hususlarını muayyen şartlara bağlı olduğunu ortaya koyan açıklayıcı unsurlardır.
-Kuran'da kesin ifadeler olmakla birlikte müminlerin faydasına yönelik istisnai durumlar vardır.Kafirlerin dost edinilmesi konusundaki istisna örnek verilebilir.
-Kişi bir ayeti alıp bütüne bakmaksızın yorumlamaya kalkarsa ruhuna ters düşebilir.
Genel İfadelerin Tahsis Edilmesi
Genel ifadeli bir kelimeyi, Kuran'ın bütünlüğü içinde değil de tek bir nesneye yakıştırmak mümkün değildir.Enbiya S. 74. ayette geçen habais kelimesi kötü,zararlı işler anlamına gelmektedir.Lut Kavmi‘nin işlediği kötülüklerden bahsediyor.Kötülüklerin neler olduğu açıklanmamış.Çünkü kelime genel anlamlıdır ve ve taşıdığı şeyler de çeşitlidir.Ama biz görmekteyiz ki Kuran bu kötü fiillerin neler olduğuna diğer ayetlerde açıklık getirmektedir.
Müphem Unsurların Açıklanması
-İsmi mevsullerde belirsizlikler olabilmektedir. Ama bu asla Kuran'ın iletmek istediği mesaja engel değildir.
-Yine aynı şekilde zamirlerin açıklanmasında da Kuran kendisini tefsir etmektedir.Ayette kullanılan zamirin hangisine tekabül ettiğini diğer ayetlere bakarak anlıyoruz.
-Bir başka isimle anılan başka bir yerde asıl ismiyle verilmesi, yani Kuran'ın kendisini tefsir edişi söz konusudur.Örneğin;''balık sahibi'' ifadesiyle kimin kastedildiğini Saffat S.'nin 142. ayetinde Hz. Yunus olduğunu görüyoruz.
-Yine zaman ve mekanla ilgili belirsizliğin giderilmesinde de Kehf S. 11. ayetinde, onların uzun yıllar mağarada uyutulduklarını bahsederken 25. ayette ise bu sürenin 309 yıl olduğu söylenmiş ve belirli hale gelmiştir.
Garip Kelimelerin Açıklanması
Kuran'ı Arap dili ve edebiyatını bilerek anlamaya çalışmak gerekir. Garibu'l Kuran ilmi Kuran'daki tüm kelimeleri incelemiştir.Kuran kendi gariplerini açıklamıştır.
İfadelerdeki İhtimallerin Bir'e İndirilmesi
Arap dilinin özelliği olarak bir kelimenin birden fazla anlamı vardır.Bu da bize Kuran'a bütüncül yaklaşmamız gerektiğini hatırlatmaktadır.
Kısa ve Veciz İfadelerin Geniş Açıklanması
Kuran kısaca işaret ettiği gibi bir konuyu başka bir surede tekrar veriyor ve geniş geniş açıklıyor.Bazen de bir iki kelimeyle kısa ve özlü biçimde açıklık getiriyor.Ayrıntılara yer verdiği konuları, tekrar ayrıntılarıyla almak yerine , onlara atıfta bulunur.
İfadelerin Mecazi Oluşlarının Tayin Edilmesi
İfadelerin hangisinin mecaz hangisinin hakikat olduğunu yine Kuran'ın bütününe bakıp anlam örgüsünde anlıyoruz.
İzahı Güç Unsurların Açıklanması
Çelişkiden uzak bir kitap olduğunu yine Kuran'a bakarak tespit etmek gerekir.
Tüm bunlardan görüyoruz ki Kuran bir bütündür.Anlamı tam olarak bilmek onun bütünlüğünü gözetmemiz gerekecektir.mana itibariyle tüm parçalar birbirini tamamlamaktadır.Kuran her azası mükemmel çalışan bir bütündür.

Rabia Karakaya 08040175 dedi ki...

RABİA KARAKAYA AÜ İLAHİYAT FAK.İDKAB 2 08040175 KUR'AN NEDİR?PROF.DR.AHMET NEDİM SERİNSU
KUR'AN'IN ANLAŞILMASI/Hayatı Anlamlandırmasında Kur'an ilimlerine yeni bir yaklaşım ihtiyacı
-Kur'an'ın muhatabı insandır
-M.S 613 yılından sonra dünyaya gelmiş her insan,hangi coğrafyada hangi asırda hangi şartlar altında yaşarsa yaşasın Kur'an'ın muhatabıdır.Çünkü kuran yol gösteren rehber,hayatı açıklayıp anlamlandıran insanı maddeden sıyırıp,sonsuz ufuklara taşıyan yüce rehberdir.
-Kur'an bu yüzden bizden;okumasını,üzerinde düşünülmesini,anlaşılmasını ve yaşanılmasını ister.
-Kur'an'ın ilk emri "oku!"çok manidardır.
-Hz.Peygamber Kur'an'ı aldığı gibi,hiçbir şey eklemeden "tebliği" bizzat yaşayarak,fiile dökerek "tebyin" Kur'an'la hemhal olarak"tefakkuh ederek" bizzat açıklayıcısı oldu.
-Sahabe ve Tabiin Hz.Peygamberi örnek alarak,öğrendiklerini yaşadılar.Etkin okumayı gerçekleştirdiler.Hayatlarını kademe kademe karanlıktan aydınlığa,fereha çıkardılar.

Unknown dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Unknown dedi ki...

ZEYNEP EROL 11040134 İDKAB/2
KURANIN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE 2. BÖLÜM
Kur'an kendi kendini tefsir eder. Kur'an 'da bir yerde genel olan bir ifade başaka bir yerde tahsis edilebilir. Bir yerde belirsiz olan biz söz başka bir yerde belirli hale gelebilir.Bir yerde kesin olan bir ifade başka bir yerde mukayyed olmuş olabilir.
Mutlak İfadelerin Kayıtlanması
Kur'an genel(muayyen) konuları işlerken bazı pasajlarında kesin ifadelerle anlattığı hususları başka yerde kayıtlayarak daha net ve sınırlı hale getirir. Yapılan kayıtlamalar istisnai durumları belirleyen, var olan bir hükmün sebep ve illetini gösteren, bazı genel kanunları belli şartlara bağlayan, açıklayıcı niteliktedir.Bazen de bu kayıtlamalar sadece sağlamlaştırma görevi görür.
-Kur'an bazen bir konuda kesin ve mutlak tavrını ortaya koyarken diğer yandan istisnai durumlara yer verebilir.
-Kur'an bazı mutlak ifadeleri değişik yerlerde bir sebebe bağlayarak açıklar.Bu konuya dikkat edilmesi Kur'an'ın kendi bütünlüğü içerisinde doğru bir biçimde anlaşılması bakımından önemlidir.
Genel İfadelerin Tahsis Edilmesi
-Genel anlamlı kelimelerin özel bir anlama bürünmesi Kur'an'ın kullandığı bir ifade şeklidir.Böylece okuyucunun sınırlarını zorlar ve onu düşünmeye sevkeder.
-Genel anlamlı kelimeler bazen çok çeşitli manaları karşılayabilmektedir.Kur'an bu tarz kelimeleri zaman zaman özel bir şeyi anlatmak için kullanırken aynı kelimeler değişik siyak sibak çerçevelerinde daha genel anlamlarda kullanılabilir.
-Kur'an'ın bazı ayetlerinde kapsamı geniş, genel ifadeler kullanılır ve bu ifadelerden tam olarak neyin kastedildiği anlaşılmaz.Söz konusu ifadelerin özelde neyi anlattıklarına başka pasajlarda açıklık getirilir.
Müphem Hususların Açıklanması
-Kur'an'ın üslubu gereği kıssaların anlatımında veya diğer konularda Kur'an isim, zaman, mekan isimlerini ön plana çıkarmaz.Bu Onun az sözle çok şey ifade etme özelliğine dayanır.Fakat yine Kur'an bazı yerlerde kapalı olan bu noktaları ilgili bölümlerde açıklar.
-Kur'an' ın bazı ayetlerinde bir kıssa, bir olay anlatılırken bazen kimden veya neden bahsedildiği belirsiz kalabilir. Bu belirsizlik konu ile ilgili başka ayetlerde açıklığa kavuşturulur.
-Bir kişi veya bir gruptan sadece ismi işaret kullanılarak bahsedildiği durumlarda.Bu kişi veya kişilerin kim olduğu ilgili diğer pasajlarda açıklanır.
-Arapçada anlatımda tekrarlardan kaçınmak için zamirler kullanılır.Dolayısıyla Kur'an'da da zamirler çokca yer alır.Bu zamirler ifadenin sevkediliş tarzından veya siyak sibak çerçevesizden çıkartılamıyorsa yine başka bölümlerde yer yer açıklanır.
-Kur'an bazen bir kisiyi künye ismiyle yada bir şeyi cins ismiyle anlatır.Bu konularla ilgili diğer pasajlarda o kişiyi veya şeyi özel ismiyle anlatarak kendi kendini tefsir etmiş olur.
Garib Kelimelerin Açıklanması
Kur'an'da anlamını çok az kişinin bildiği kelimelerin kullanıldığı ve ayrıca bilinen bir kelimenin genel anlamı yerine nadiren kullanılan anlamının kastedildiği görülür.Böyle kelimeler, kelimenin kullanıldığı ayetin devamında gelen ayetlerde, o ayetin bulunduğu surenin başaka bölümlerinde veya ilgili başka pasajlarda açıklığa kavuşturulur.
İfadelerdeki İhtimallerin Bire İndirgenmesi
-Arap dilinin bir özelliği olarak Kur'an'da iki veya daha fazla manaya gelen ifadeler bulunmaktadır.Kur'an bir çok yerde yine kendi kendisini açıklamak suretiyle bu ihtimalleri bire indirgesede bazen Kur'an tefsirinde başka kaynaklara başvurmak gerekebilir.
Kısa Veciz İfadelerin Geniş Açıklanması
-Kur'an kısaca işaret ettiği bir konuya, başka pasajlarda geri dönerek veya fazla geniş olmayarak kısa ve özlü bir ifadeyle konuya o bölümde açıklık getiriyor.Kur'an'ın bu özelliği genelde kıssalarda görülür.Daha önce teferruatıyla anlatılmış kıssaları tekrar tekrar vermek yerine Kur'an bu kıssalara atıflarda bulunur.
İfadelerin MecaziOluşlarının Tayin Edilmesi
-Kur'an'da hangi ifadenin hakikat hangi ifadenin mezaz olduğunu yine onun kendi bütünlüğü içerisinde anlıyoruz

Rabia Karakaya 08040175 dedi ki...

İNSANIN ANLAM ARAYIŞI VE KUR'AN-I KERİM
-Bizi biz yapan en büyük özelliğimiz,anlama merakımız ve öğrenme arzumuzdur.
-İnsanın en zor işi hayatına anlam bulmaktır.Kendini arayan varlık insan...
-İnsan hayatın,kendisinin,evrenin,geçmişini ve geleceğini merak eder.insanlar bu meraklarını dinle,tasavvufla,felsefyle,mistik düşünceyle gidermeye çalışmıştır.
İNSANIN ANLAM ARAYIŞI NASIL GERÇEKLEŞİR?
-Anlam;ifade edilen,anlaşılan şey,iç,ruh biçim ve kalıp dışında kalan öz demektir.
-Anlamdan anlamamız gereken en büyük anlam;biçim ve kalıp dışında kalan öz'dür.Bu insanın anlam arayışında bize ışık tutan en büyük kaynaktır.
-İnsanın anlamı,biyolojik özelliklerinden,fiziksel arzularından sıyrıldıkça,içe döndükçe ortaya çıkıyor.Özümüz ön plana çıkıyor.
-Kendimizi aramamız için uzaklara gitmemize gerek yokmuş aslında.Sadece fıtrata kulak vermek yeterliymiş.
-Anlam;görülen,bilincine varılan inanılan şe.
-Anlamın anlama kavuşması için gören bir insana ve gören kişide nede,neyi,nasıl görmüş bunları açıklanmasına ihtiyaç vardır.
1)Gören kim insan.Neyi görmesi gerekiyor?
-Hayatın karmaşık akışından çıkıp hayatın ve eylemlerinin anlamını görmesi gerekiyor.Ama gerçek anlamı fıtratına uygun ideal anlamı.
-Yoksa insan yaşadığı her şeye bir anlam uydurabilecek niteliktedir.
2)Nede Görmüş?
-Neye anlam veriyorsa,neyde kendini anlamlı varolmuş hissediyorsa onda anlam görmüştür.
-Her insanın anlam anlayışı farklıdır;çünkü insanın nesneyi kavrayışı ,alışı(anlayış derecesi)bilgi seviyesi ve içinde yaşadığı zaman-mekan şartları aynı değildir.
-Bu yüzden olaylar karşısında insanların tutumları,davranışları farklı farklıdır.
-İnsanların kendilerini adadıkları değerler üç gruptur.
A)Amaç(yüksek)değerler
B)Araç değerler
C)Alışılmış değerler
A)Amaç-Yüksek değerler:sevgi,inanmak,dürüstlük,doğruluk,çalışkanlık,dostluk,cömertlik,saygı,güven...
-Yüce Hakk'ın bize doğuştan verdiği yeteneklerimizdir.
-Zihnimizde bu değerler açık ve net değilse eylemlerimiz bu doğrultuda yapmak istiyoruz ama içsel bir çatışma yaşıyorsak bir problem var demektir.
-Bu problemler bizden kaynaklanıyordur.Oysa yüksek değerler,problemleri yok ederler.İnsanlara,topluma mutluluk getirirler.Onlar çağdan çağa toplumdan topluma değişiklik göstermezler.
B)Araç Değerler
-Amaç değerlerimiz gibi doğuştan getirdiğimiz değerlerimizdir.
-Yaşamımızı devam ettirebilmek için sahip olduğumuz ekonomik ve teknik değerlerdir.Çıkar,fayda,çekememezlik,haset...
-Araç değerler yaşamamız gereklidir.Ama asla amaç değerlerin yerini almamalıdır.Eğer yerler değirse dünyevileşme,bencillik,çıkar artar.
C)Alışılan Değerler

Rabia Karakaya 08040175 dedi ki...

-İnsan yaşadığı çağın,toplumun,modanın,kültürün insana yansıması,insanı otomatikleştirmesidir.
-İnsan hayatını yönlendiremez;rüzgarın önündeki yaprak misali idealleri ve akideleri olmadan yaşar.
-Bu üçü arasında insan hangi değeri,kendine amaç edinmişse hayatına yön veren değerler odur.
3)Neyi Görmüş?
-İnsan hayatının anlamını ya içinde ya da dışında dış dünyada görür.Eğer insan ikisini de anlamlandırırsa varoluşunu gerçekleştirir.
-Bu bütünlüğü,varoluşu gerçekleştiren insan;
A)Eylem ortaya koyar.
-Yüksek değerleri kendine ilke edinir.
-Araç değerlere ve alışılmış değerlere,yüksek değerlerle şekil verir.Tabiat,kendi ve toplumla uyumlu yaşar.
B)Herhangi bir şeyi sever.
-Dinini,peygamberini,idealini,bir insanı,onu hayata bağlayan yürekten inanabileceği herhangi bir şeyi.
-İnsan karşısındaki insanın özüne saygı duymalı,onu çıkarsız sevmelidir.Oradaki güzel halleri görebilmesinin şartı budur.
-Amellerin en hayırlısı Allah için sevmektir.
C)Müsibetlere,acılara,sıkıntılara sabretmek
-İnsan varlık bilincine erer,kendine verilenlere şükreder,kabiliyetlerinin sınırlarını bilirse,fıtrattan gelen izan anlayışına kulak vermiş demektir.Bu şekilde hayatı anlam kazanır.
-İnsanın bel bağladığı değereler her zaman ona başarı getirmez.Ama bu değerler onun hayatına anlam vermesini sağlar ve onun hayata bağlayan tek şey bu anlam vermedir.
-Anlam arayışı başarısız olan kişi kabuğuna çekilir,kendine güvenini yitirir,kendini anlık geçici hazlara verir,kendini ve her şeyi anlamsız değersiz görür.
Nasıl Görür?
-Her insanda ana zihniyet, alış ve akıl yürütme vardır.
-İnsanın akıl yürütmesi belli kalıplar içeriinde gerçekleşir ama kavramlar insandan insana değiştiği için onu kullanan kişinin zihniyetine göre anlam kazanır.
-Zihniyet;
1)Ana Zihniyet
A)Büyüsel Zihniyet B)Olgusal Zihniyet
2)Temel Zihniyet
A)Büyüsel Zihniyet:İlkel toplum ve insanlkarda hakim olan zihniyettir.Tipik temsilcisi büyücüdür.
B)Olgusal/Eleştirel Zihniyet:İlerlemiş ve toplum ve insanlarda hakim olan zihniyettir.Temsilcisi;peygamber,veli,filozof,bilim
adamıdır. İNSANI İNSAN YAPAN
A)Temel zihniyet:
-Varoluşla varlığını hissettirir.
-Eğitim,kültür ve alışla şekillenir.
-Bütün insanlarda aynıdır.Öz ile ilgilidir.
B)Akıl yürütme/Mantık:
-Bütün insanlarda aynıdır.
C)Alış ve Tutumlar
Alış:Bahşedilmiştir.İnsan onu değiştiremez.Varolmasının sabebidir.Ferd ferde değişir.
Tutumlar:Sonradan kazanılmıştır.Sınırsız sayıda tutum var.Mesleğe,ideolejiye,kültüre göre değişir.Öz içinde anlam kazanır.Farklı karar verme, farklı davranışlarda bulunma ancak tutumları degiştirmekle olur.
-Öz ve varoluşun bilincine insan "ben"in farkına varır.
-Var olanı etkiler ve var olandan etkilenir.Degişim sürece yaşanır.Ama benlik bilinci özden dolayı hep aynıdır.
-insan zihni nesnenin bilgisini edinir.Bildiklerinin üstüne koyarak yeni bilgiler edilir.Bildiklerini çeşitli faliyetlerle dışa yansıtır.
-insanların faliyetleri toplumun ortak bilincini kültürü oluşturur.Kültür hayatı anlamdırma gücüdür.
-Kültür toplumdan topluma degişir.Bu özgü kültürdür.
-Birde insanlıgın ortak kültürü vardır.
-İnsanlarda insan olma bilincini uyandıran insanlar; peygamberler, veliler, filozoflar, düşünürler, önder şahsiyetlerdir.
-Önder şahsiyetler derin izan sahibi, fıtrata kulak veren, hayatın anlamını çözmüş kişilerdir.İnsanlara degerlik yaşantısı yaşatırlar.İnsanların toplumla, kendileriyle,nasıl barışık ve mutlu olacaklarını gösterirler.
-İnsana kendisini tanıtan, kendisiyle nasıl barışık yaşayacanı anlatan, onu mutluluğa götüren iç çatışmalardan çıkaran, ona hedef belirleyen ilahi rehber kur'an dır.
-Kur'anın hedefe insanın kamil makama ermesi için rehberliktir.Ama zorla degil isteyene, fıtratın sesine kulak verene.
Kur'an bunun için etkin okumak düşünülmek ve anlaşılmak ister.

Rabia Karakaya 08040175 dedi ki...

İNSANIN ANLAM ARAYIŞII VE KUR'ANI KERİM
-Hz. Adem'den ve en son dogacak kişiye kadar bütün insanlık aynı fıtrat üzere yaratıldı.
-insan ,fıtrat kabiliyetinin kaynağını ya aşkın varlık tanrı ya da kendisiyle savaştığı tabiat olarak görür.
-Fıtri kabiliyetinin kaynağını insan tanrıda görüyorsa;''fıtrat vahiy temelli'' hayata anlam verir.özün varoluştan önce geldiğini kabul eder.
-ben merkezli anlamlandırma ,fıtrat vahiy temelli alamlandırmaya göre çok basit ve sığ kalacaktır.çünkü dünyayı olduğu gibi değil,bakan açısından yansıtacaktır.
-hz.ademle başlayıp,hz.muhammed'le sonlanan serüvenin tek ilkesi ''lailaheillallah'' bilincini oluşturmaktı.Dünya ve ahiret saadetine insanı ulaştırmaktı.
-Din aynı ama,insanın varoluşunu gerçekleştirme,uygulama,şeriat farklıydı.
-İnsan yeryüzünün halifesidir çünkü tabiatın tüm imkanları ve imkanları kullanma yetisi ona verilmiştir.
-İnsan başıboş yaratılmadı.ona bu yetkileri veren ona sorumluluk da verdi.rehber olarak da kuranı verdi.
-kuran ile Allaha yöneleriz.yüksek ahlaki olgunluğa ilerleriz,mutluluğu yakalarız.
-kuran bizi allaha iman etmeye, allahı sevmeye çağırır.bunun için 3 şey gereklidir.
1.amel bilinci;ibadetleri hakkıyla,severek yapmak
2.peygamber sevgisi;canından,her şeyden çok sevmek
3.sabretmek;musibetlerin Allahdan geldiğini bilmek
-bütün bunlar insanı ve toplumu salih eyler.
-yeterki insan kurana kulak versin.kuran insanı olsun.bu insanları tek kalıba sokmak anlamına gelmez.herkesin vahiyle hayatı anlamlandırma şekli farklıdır.
-kuran insanı bir anda kemala ulaştırmaz.bu bir süreçtir.öyle olmasaydı 23 yılda değil tek bir çırpıda inerdi.
-insana sürekli kendini geliştirmeyi,bilgilenmeyi teşvik eder.insana kendini,toplumu evreni''okumaya davet eder.''

Unknown dedi ki...

KUR'AN NEDİR

A. KUR'AN BİR KİTAPTIR
1.kur'an kelimesi
kur'an daki ayetler , sureler birbirini destekler niteliktedir. Belirli kurallar vardır.Kur'an nalamı bakımından bir bütünlük oluşturur.kur'anın okunup , ,ezberlenip, anlanması gerekir .İnsan eksik yaratılmıştır o nedenle kendisinin hayatını anlamlandırmaya gücü yetmez.Hayatını anlamlandıracak üstün varlığa ihtiyacı vardır.
2.Bir kitap olarak kur'an
kur2an çok kapsamlıdır.Bir kelime ile bir çok mana ifade edilir.Kur' anın amacı insanın yaşamını anlamlandırmaktır , insanlara yol göstermektir. kur'anın en temel konusu tevhid dir. kendinden önce gelen kitaplardaki değerleri korumuştur. insan anlam arayışı içindedir ve bunun cevabı vahiydir.bütün peygamberlerin amacı aynıdır.kur'anın büyüleyici bir uslübu vardır.
B.KUR'AN VAHİY MAHSULÜ BİR KİTAPTIR
1.Vahiy kelimesi
Vahiy bir iletiyi muhatabına ulaştırmaktır.kelimenin anlamı elçi göndermek , seslenmek ,ilhamdır.
2.Vahiy kavramı
Vahiy Allah 'ın bildirmek istediklerini peygamber aracılığıyla insanlara bildirmesidir.Vahiy bütün semavi dinlerin temelidir.Vahiy şu şekilde gelmiştir.
-sadık rüyalar yoluyla,
-Cebrail (a.s) bizzat bildirmesiyle,
-meleğin insan şeklinde görünmesiyle,
-uykuda vahiy gelmesiyle ...
vahiyde hız esastır.Peygamberimiz vahiyle hayatını anlamlandırmıştır.fıtratında olan potansiyeli açığa çıkarmıştır.Peygamberimiz kur'anı okumuş, ezberlemiş, yazdırmış,tebliğ ve tebyin etmiştir.
C.KUR'AN .AYETLER VE SURELERDEN OLUŞAN BİR KİTAPTIR
1.Ayet kelimesi
Kur'an terimlerinin temel kavramlarından biridir. dini terim olarak şu anlamları vardır.
-delil : Allah 'ın varlığı ve birliğini ifade eden delillere ayet denir.
-mucize :normalde gerçekleşmesi mümkün olmayan Allah tarafından gerçekleştirilen peygamberlerin Allah tarafından gönderildiğini kanıtlayan olağanüstü olaylardır.
-kıyamet alametleri : gerçekleşmesine iman etmemiş ya da iman edip fıtratını bulamamış insanların iman ettik demeleri fayda etmeyecektir.
-kur'anın tamamı ya da belli bölümleri : kur'andaki cümle , cümle toplulukları ya da kur'anın tamamına ayet denir.

insan açısından ayet
vahiy yoluyla ayetler insanlara bildirilmiştir.ayet insana yön veren doğru yolu bulmasını sağlayan rehberdir.

surenini lügat anlamı : yüksek yer , mevki ,rütbe
surenin terim anlamı : ayetlerden meydana gelen kur'an bölümlerinin adıdır.114 sureye ayrılır.
D. KUR'ANDA KUR'AN
1.Kur'an'ı kerimin klasik tarifi ve kur'an
Kelam alimleri ve usül alimleri arasında fikir ayrılığı olmuştur.
Kur'an hz.peygambere vahiy yoluyla , tedricen indirilmiş ilahi kelamdır.
2.Kur'an isimleri
-el- kitab
-el furkan ez-zikr

FİRDEVS BETÜL BARAN 11040058 İDKAB-2

Unknown dedi ki...

KUR'ANIN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE
KURAN'IN KENDİSİNİ TEFSİR EDİŞ BİÇİMİ
A. GENEL OLARAK
Kur'anın herhengi bir bölümünde geçen konu başka bir yerde açıklanmış olabilir. Kur'anı kendi fikri çerçevesinde anlamak gerekir.
B.KUTLAK İFADELERİN KAYITLANMASI
Kur'an bazı konuları işlerken bir yerde verdiği mutlak ifadeleri işlerken başka bir yerde kayıtlayarak ifade etmiştir.Bu kayıtlar bazen yanlış yorumlamalardan alıkoyar ,bazen sebep ve illetini gösterir, bazen ise konuyu daha iyi açıklar.Kayıtlı ifadeler her zaman hüküm değildir.
1.İstisna yolu ile açıklama
bazı yerlerde kesin olarak belirtilen durumlar başka yerde müslümanın faydasına olacak şekilde istisnalar olabilir.
2.Bir şeyin sebebini zikretmekle açıklama
Bazı konuları farklı yerlerde nedenlerine bağlayarak açıklar.Tek bir ayete bakarak karar vermek kur'anın bütünlüğüne ters düşmektedir.
C.GENEL İFADELERİN TAHSİS EDİLMESİ
Kur'anda sık rastlanan durumlardan biri ise genel anlamlı kelimelerin özel bir anlam ifade etmesidir.
1.Genel anlamlı kelimeden kastolunan şeyin belirlenmesi
Genel anlamlı kelimeler özel bir şeyi anlatmak için kullanılmış olabilir.
2.Genel anlamlı bir kelimenin şumülüne giren hususların bir kaçının açıklanması
Ayetlerde geçen bazı kelimeler genel anlamlıdır.O yüzden ne anlatılmak istendiği tam olarak belli değildir.Başka ayetlerde geçen bilgilerde açıklığa kavuşmaktadır.
Ç. MÜPHEM HUSUSLARIN AÇIKLANMASI
Kur'an az sözle çok derin anlamlar ifade eder.Öncelik mesajın iletilmesidir.Teorikle pratiği birleştirerek verir.
1.ismi mevsullerle kastolunan ayetlerin açıklanması
Kur'an şahıs ve nesne ismi kullanmayıp ismi mevsullerle anlatmıştır.Bu anlam belirsizliği değildir.
2.ismi işaretlerin gösterdikleri şeylerin açıklanması
Bazen bir önceki ayette bazende tahmin yürütülerek ismi işaretlerin neleri anlatmak istedikleri anlaşılabilmektedir.
3.zamirlerin açıklanması
Zamirler siyak-sibak çerçevesinde anlaşılabilir ya da başka ayetlerde açıklığa kavuşturulmuştur.
4.bir şeyin veya bir şahsın gerçek adının zikredilmesi
Kur'anda bazı isimler künyesi ile geçmektedir fakat hangi ismi kast ettiği anlaşılmaktadır.
5.zaman ve mekanla ilgili belirsizliğin giderilmesi
kehf suresinin 11. ayetinde uzun yıllar uyudukları söylenirken 25. ayetinde zamanın 309 yıl olduğu belirtilmiştir.
D.GARİP KELİMELERİN AÇIKLANMASI
Her zaman çok kolay anlaşılabilecek ve sık kullanılan kelimelere yer verilmemiştir.Kur'anın garip kelimelerini açıklayacak ilimler geliştirilmiştir.
E. İFADELERDEKİ İHTİMALLERİN BİRE İNDİRGENMESİ
Kur'anda birden fazla anlama gelen kelimeler bulunmaktadır.Yine kendi içinde anlamını belirlediğini görmekteyiz.
F KISA VE VECİZ İFADELERİN GENİŞ AÇIKLANMASI
Kur'an kısa ve öz ifadeleri başka yerlerde ayrıntılı ve geniş anlatıyor.Bu özellik genellikle kıssalar için geçerlidir.
G.İFADELERİN MECAZLI OLUŞLARININ TAYİN EDİLMESİ
Kur'anda da mecaz anlatımlar bulunmaktadır.Kelimenin gerçek mi yoksa mecaz mı olduğunu kur'anın bütünlüğü içinde anlayabiliriz.
Ğ.İZAHI GÜÇ BULUŞLARIN AÇIKLANMASI
Kur'anda ihtilaf ve çelişki bulunduğu sanılan durumlar vardır fakat kur'an kendisini çelişkiden uzak bir kitap olarak tanımlamıştır.aklın ve mantığın doğrultusunda anlamak gerekir.

FİRDEVS BETÜL BARAN 11040058 İDKAB-2

Abdulsamet Kazanlı dedi ki...

Abdulsamet Kazanlı 11040210 İDKAB-2

Kur'ân-ı Kerîm, "Hz. Muhammed (sav)'e vahiy yoluyla indirilen, mushaflar da yazılı, tevatürle [içinde yalan ihtimali bulunmayan kuvvetli rivayet] nakledilmiş, okunması ibadet sayılan mucize kelamdır.
+Kur'ân hz. Muhammed (sav)'e indirilmiş bir kitaptır. Yani Kur'ân hiçbir şekilde hz. Peygamberin kendi zihninin ürünü değildir.
+Vahiy yoluyla indirilmiştir. Vahiy, Allah ile peygamberleri arasında özel bir iletişim yoludur ki, onu yaşamayanın (yani peygamberler dışındaki insanların) onu tam olarak anlaması mümkün değildir. Ancak peygamberin vahiy hakkında söyledikleri ile vahyin inişine şahit olanların o esnada peygamberin hali hakkındaki rivayetleri bize kadar ulaşmıştır.
+Kur'ân mushaflarda yazılmış bir metindir. Yani o sözlü bir metin olarak nazil olmuş [indirilmiş], ama vahyin hemen akabinde yazılı olarak da muhafaza edilmiştir.
+Kur'ân nazil olduğu dönemden bugüne kadar nesiller boyu aktarımında hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde tevatürle nakledilmiştir. Tevatür yalan bir rivayeti aktarmak üzere anlaşmaları aklen mümkün olamayacak kadar çok sayıda insanın her nesilde bir haberi diğer kuşağa aktarmasıdır ki Kur'ân bu yolla dünyanın her yerinde tek bir nüsha olarak varlığını devam ettirmekte ve metni hakkında hiçbir şüpheye yer bırakmamaktadır.
+Kur'ân-ı Kerîm'in okunması ibadet sayılmıştır. Onun sadece içerdiği manalar değil, o manaları ifade etmek için seçilmiş kelimeler de bizzat ilahi kaynaklıdır. Yani Kur'ân lafız olarak da Allah'ın kelamıdır. Dolayısıyla Allah'ın en son mesajını insanlara iletmek için, insanların konuştuğu ve anladığı dillerden biriyle açık ve anlaşılır, muciz bir kelamla hitap etmiş olması o hitabın sadece okunmasını bile Allah'a kulluk göstergesi olan ibadetler sınıfına sokar.
+Kur'ân, indiği günlerdeki muhataplarından başlamak üzere kıyamete kadar gelecek tüm insanlara, kendisinin ilahi kelam oluşunu kabul etmemeleri durumunda bir benzerini ortaya koymaları için meydan okumuştur. Edebi zevk ve başarının zirvesine ulaşmış ilk muhataplar dâhil olmak üzere bugüne kadar, hem lafız hem de mana olarak Kur'ân'a denk bir tek cümle söylemek kimseye nasip olmamıştır.
+Kur'ân sadece mana ve içerik olarak değil, lafız olarak da mucizedir. Onun lafzının mucize oluşu ancak gönderildiği dilin edebiyatına vakıf olmakla anlaşılabilecek bir husus olduğundan Kur'ân'ın dili olan Arapça bütün dünya Müslümanlarının öğrenmeyi hedefledikleri ortak dilleridir.

İSMAİL KAYMAKLI dedi ki...

İsmail KAYMAKLI / 11040207 / İDKAB2

Kur'an Nedir ve Kur'an'ın Bütünlüğü Üzerine

Kur'an eşi benzeri olmayan, ezberlenebilen, insanlara yol gösteren, okunması ve dinlenmesi ile ibadet edilen, insanın hayatını anlamlandıran ve insanlara hayat veren, insanlara doğruyu ve yanlışı gösteren, hak ile batılı birbirinden ayıran, yüksek ahlaki değerleri insanlara gösteren, arapça olarak vahiy yoluyla parça parça indirilip bize tevatürle gelen Allah kelamının özel adıdır.
Kur'anın eşi benzeri yoktur ve Allah kelamıdır.Mekkeli müşrikler onu Muhammedin kendisi uyduruyor dediklerinde Kur'an onlara tedrici bir şekilde meydan okumuştur.Önce bütün insanlar ve cinler bir araya gelsinler hatta yardımlaşarak bu kitabın aynısını oluştursunlar demiştir.Daha sonra bu on sureye indirgenmiştir.Kısa bir süre sonra ise bu meydan okuma tek sureye indirilimiştir.Bunun üzerine müşrikler bir tek sure dahi yazamamışlardır.Bu olay Kur'anın özelliğini ve Allah kelamı olduğunun apaçık bir delilidir.
Görünüş itibari ile Kur'an normal kitaplar gibi iki kapaktan oluşur.Fakat o öyle bir kitaptır ki içerik itabari ile ayet ve surelerden oluşur.Daha da içeriği ise herşeyi bilen, herşeye gücü yeten ve dilediğini yapana bir delildir.Her yaratılanın bir özü vardır.İnsanın insana özgü, hayvanın ise hayvana özgü bir özü vardır.Her yaralınanın özüne uygun davranması gerekir.Kur'an ayetlerden oluşur demiştik.Ayetleri kim anlar, kim idrak edebilirse Kur'an onlar için vardır.Burada yine düşünebilen ve anlayabilen varlık olarak karşımıza insan çıkıyor.Yani fıtratına/özüne kulak veren fıtri imkanlarını vahiyle gerçekleştiren insan.
Kur'anın kendisini tefsir ediş biçimine gelince; Kur'an bütün insanlara gönderilmiştir.Yani düşünebilen, düşündüğünü anlayabilen ve anladığınıda uygulayabilen insanlara...Kur'an akli dengesi yerinde olmayanları kurallardan sorumlu tutmaz.Çünkü akli dengesi yerinde olmaynlar düşünemez, anlayamaz ve uygulayamazlar.
Kur'anda ki ayetleri anlamada en doğrusunu bulmak için çaba sarfetmek gereklidir.Ayeti işimize geldiği şekilde yorumlamamak lazım.Bunun içinde Kur'anı bir bütün olarak ele almamız gerekir.Açık aytelerden hüküm çıkarılabilir, zaten açık olması başlı başına bir hükümdür.Fakat müteşabih aytelerden kesin hüküm çıkarmak doğru değildir.O konu hakkında ayetin öncesi ve sonrası hatta o konu ile ilgili Kur'anda ki bütün ayetleri incelemek gerekir.Sonuç olarak insan özü itabari ve düşünen bir varlık oluşuyla ayetleri iyi inceleyip aralarında ki bağı koparmadan anlatılmak isteneni net bir şekilde anlayarak uygulamaya geçirmelidir.

Unknown dedi ki...

Eser KUŞ/11040240/İDKAB
II. BÖLÜM:KUR'AN NEDİR?
*Kur'an birbirine yakın harfler, kelimeler, ayetler ve surelerden oluşur. Ayetler ve surelerin içerdiği anlamlar birbirini doğrular. Kur'an'daki hükümler, kurallar içiçedir. Kur'an'da her anlatılan şey ve her anlam, öteki anlatılanlar ve anlamlar ile bütünlük arz eder.
*Kur'an'ın ilk emri olan "ikra" oku! sözcüğüyle aynı kökten gelmesi oldukça anlamlıdır.
*Kur'an, insanlığa yüksek ahlaki değerleri gösteren vahiy mahsulü bir kitaptır. Bütün özellikleri ile insanın hayatını anlamlandıran, hayat veren bir kitaptır. Kur'anı, insan sistemi düzgün kullanabilmek için tilavet etmelidir.
*Kur'an-ı Kerim'in herhangi bir kitapla ortak yönleri iki kapak arasında ve yazılı sayfalar halinde olmasıdır. Farklı özellikleri ise, adı eşsiz benzersiz, Allah kelamı olması, "içindekiler, fihrist, dipnot vs.. yok", metni asla değişmez, üslubu muhtevası hiçbir esere benzemez, ezberlenebilir, tilaveti bıktırmaz, ismiyle müsemmadır.
*Kur'an'ın oldukça kapsamlı bir anlatımı vardır;az kelime ile çok mana anlatır. O'nu okuyan insan, Kur'an'ın Allah hakkında; en üstün varlık olduğu ve var denmeye layık tek gerçek varlık olduğunu anlar.
*Kur'an semavi kitapların yanlış anlaşılarak/tefsir edilerek Tevhid inancının tahrif edilmesine engel olmak üzere nazil olmuştur. Bu sürecin son halkasıdır.
*Kur'an'ın kendisinden önceki kitaplardan veya Araplardan naklettiği hikayelerden bahsetmesi, insanın anlam arayışı serüveninin ve vahyin buna cevabının kanıtıdır. Kur'an bu kıssaları anlatırken tarihsel olayları saptamayı değil, insana öğüt vermeyi gaye edinir. Böylece insana, hayatı anlamlandırmasında vahye uymazsa sonucun ne olacağını çeşitli boyutlarda vermiş olur.
*Kur'an-ı Kerim, nüzul asrı insanına kendisiyle, sonraki asır insanına ise insanı, hayatı, tabiatı, evreni anlamlandıran ilkeler içeren muhtevası ile meydan okumaktadır.
*Kur'an kendisinden vahiy mahsulü kitap olarak bahseder. Vahiy, bir bilgiyi, bir işareti yazılı veya sözlü olarak muhataba en hızlı ve en kestirme yoldan ulaştırmak anlamını ifade eder. Vahiy bütün varlıklara fıtratlarının ilham edilmesidir. Vahiy kelimesi Kur'an-ı Kerim'de türevleriyle birlikte 78 yerde geçer. Vahiy yaratıcı-tanrısal bir bir fiildir. Vahyin geliş şekilleri:sadık rüya şeklinde vahiy, Cebrail'in asli hey'etiyle görünmesiyle, meleğin görünmeden Allah'ın sözünü Peygamber'in kalbine düşürmesi, meleğin insan şekline girerek vahiy getirmesi, Hz. Peygamber'in kabine üfleme, doğrudan doğruya Allah'ın kelamını duymak şeklindedir. Hz. Peygamber kendisine gelen vahiyleri, okumuş okutmuş, ezberlemiş ezberletmiş, vahiy katiplerine yazdırmış, tefsir etmiştir.
*Ayet kelimesi delil, mucize, alamet, nişan anlamlarına gelir.Hz. peygamber'in en büyük mucizesi Kur'an-ı Kerim'dir.
*İnsan ayete muhatap olan bir varlıktır. İnsan ayeti incelemesi gereken, ayeti inceleme görevi olan varlıktır. Ayet, insanı Allah'a yönelten, O'na gidişinde, iz ve işaret veren her şeydir.Yaratılış yoluyla varlıklar dünyasına çıkarılan ve evrende fiilen varolan ayetlere kevni ayet, vahiy yoluyla inmiş ayetlere kavli ayet denir.
*Sure dini bir terim olarak;ayetlerden meydana gelen, başı ve sonu bulunan müstakil Ku^'an bölümlerinin adıdır.
*Kur'an-ı Kerim'intarifi ise şöyledir: Hz. Muhammed'e vahiy yoluyla parça oarça indirilmiş, mushaflarda yazılmış, tevatürle nakledilmiş, tilavetiyle ibadet edilen, mu'ciz, ilahi kelamdır.
*Kutsal kitabımız Kur'an'ın, Kur'an-ı Kerim'de el-Kitap, el-Furkan, ez-Zikr olmak üzere başka isimleri de vardır.

Unknown dedi ki...

Eser KUŞ/11040240/ İDKAB-2
KUR'AN'IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE
II. BÖLÜM: KUR'AN'IN KENDİSİNİ TEFSİR EDİŞ BİÇİMİ
*Kur'an'ın bir kısmı bir kısmını tefsir eder. Bir yerde müphem olan lafız başka bir bölümde belirli hale gelir. Bir yerde mutlak olan ifade, başka yerlerde kayıtlayarak takdim edilir. Bu kayıtlar bazen yalnızca vüzuhu artırıcı rol oynarken, bazen yanlış ve tutarsız yorumlara düşmekten alıkoyacak niteliktedir. Kayıtlama yoluyla açıklama iki grupta incelenebilir:
İstisna yoluyla açıklama:Kur'an, bazen herhangi bir hususta bir yandan kesin ve mutlak tavrını ortaya koyarken, diğer yandanda müminlerin faydasına yönelik istisnai durumlara yer verir. Mesela Allah (cc), kafirleri, yahudileri ve hristiyanları, Allah düşmanlarını ve müşrikleri dost edinmemizi yasaklar. Fakat Al-i İmran Suresi'nin 28. ayetinin devamında, müminlerin kafirlerin şerrinden korunmak ve zarar görmemek için ihtiyaten onlarla dostça geçinebileceklerine müsaade ediyor.
Bir şeyin sebebini zikretmekle açıklama:Kur'an bazı mutlak ifadelerini değişik yerlerde bir sebebe bağlayarak kayıtlar.Örneğin Kur'an'da kalpleri mühürlenen, gözlerine perde inen insanların bu duruma düşmelerinin kendi yapıp etmelerinden kaynaklanması.
*Genel ifadeli bir kelime, Kur'an'ın bütününde, sadece hususi bir nesneye hasredilmez. Yerine göre kelamın sevkedildiği ortamda, yerine göre de muayyen konuları ele alan Kur'an ifadelerinde böyle bir açıklama tarzı söz konusu olabilmektedir. Genel anlamlı kelimeler, külli kavramlar olduklarından cüz'iyyatı kapsamları içine alırlar. Bu kelimelerin içinde bulunan cüz'iyyat, umumiyetle Kur'an'ın değişik pasajlarında ta'dad edilmektedir. Yahudilere bilahare haram kılınan temiz şeyler, Allah'ın "şeairi" nden birkaçına ta'dad edilmesi bu tür tefsir tarzına örnek teşkil eder.
*Kur'an'ın anlatım tarzlarından biride bazı şahıs ve nesneleri açıkça belirtmeyip onları ism-i mevsullerle anlatmıştır. Bu belirsizlik hiçbir zaman Kur'an'ın iletmek istediği asli mesajın anlaşılmasına engel teşkil etmez. Hz. Meryem ile alakalı konu buna örnek verilebilir.
*İsm-i işaretlerin gösterdikleri şeylerin açıklanması. Tevbe suresinde "ha'ülai" ile işaret olunan kişilerin münafıklar olduğu tebeyyün etmekte ve belirsizlik ortadan kalkmaktadır.
*Arapça'da anlatımda tekrarlardan sakınmak için, zamirlerin önemli bir yeri bulunmaktadır. Kur'an'da da zamirler çok kullanılmıştır. Kur'an zamirlerini açıklama tarzında da kendini tefsir etmektedir.
* Bir şeyin veya bir şahsın gerçek adının zikredilmesi. Mesela "balık sahibi" ile kastedilen şahsın Hz. Yunus olması.
* Zaman ve mekanla ilgili belirsizliğin giderilmesi. Örneğin Ashab-ı Kehf'in mağarada kalış süresi Kehf Suresi 11. ayette onların mağarada uzun yıllar uyutulduklarından, 25. ayette ise bu sürenin 309 yıl olduğu söylenmekle, söz konusu belirsiz süre, belirli hale gelmektedir.
*Kur'an'da muhatapların kolayca anlayabileceği dil değil, sadece belirli kesimlerce anlaşılabilecek kelimelerde kullanılmıştır.
*Kısa ve özlü biçimde temas edilen konuların Kur'an'ın diğer birimlerinde açılması ilahi kitabın büyük bölümünde en göze çarpan hususlardandır. Örneğin, inananlardan ve imandan bahsettiği her yerde iman esaslarını dile getirmez. çünkü iman konusunu bütün ayrıntılarıyla işlemiştir.
*Arapça olan Kur'an'da yerine göre gerçek, yerine göre mecaz anlatım kullanılmıştır. Bir ifadenin hakikat ya da mecaz olduğunu ibarelerin sevkedildiği mana örgüsünde anlaşılıyor. Mesela Enfal Suresi 22. ayette, yeryüzünde dolaşan canlıların en şerlilerinin düşünmeyen sağır ve dilsizler olduğu belirtilmektedir. Yine başka bir ayette sağır ve dilsizle, inkarcıların kastedildiğini öğreniyoruz.

rümeysa dedi ki...

KURAN nedir? 2. bolüm
• Kuran kelimesi: Kuran, Hz Muhammed'e arapca olarak vahiy yoluyla indirilen ve bize naklolunan kutsal kitabin özel adidir. Kuranin ilk emri olan "ikra" sozcuguyle ayni kökten gelmesi de son derece anlamlidir.
• Kurani Kerim bu özel adinin gectigi ayetlerde insana ahlaki degerleri gosteren vahiy mahsullu bir kitap olarak tanimlanir.Ayrica insan hayatini anlamlandiran ve insana hayat veren kitaptir.
• Kuran in diger kitaplarla olan tek ortak ozelligi iki kapak arasinda ki yazili yapraklardan olusmasidir.Farki ise sunlardir: adi essiz ve benzersizdir. Allah kelamidir. Metni asla degismez her baskisi aynidir. Ne edebi nede bilimsel nir usluba benzemez. Tilaveti usandirmaz gibi.
• Kuranin guzel ve anlamli muhtavasi insana hidayet rehberi olmasi insan hayatini anlamlandirmasi acisindan tam bir kaynaktir.
• Kuranin en temel konusu tevhid inanci olmasidir cunku onu okuyan insan Allah hakkinda iki hususa vurgu yapildigini da. gorur.
• Diger semavi dinlerin kitaplarini tastik eden kuran, onlardan bir takim farkliliklarla gelmistir.Kuranin uslubu kissalari anlatis sekli tahrihselolaylari saptamayi degil bunlardan insana ogut vermeyigaye ediistir.
• Kuranin metni icindeki her kelimede, ilahi bir ahenkve musiki kulagi oksar. O her haliyle insan sozu olmayip melek vahyi oldugunu ispatlar .insan ancak onunla kemale ulasir ancak Kuranla yaraticisi olan Alla'a ulasir, yaklasir.
• VAhiy kelimesi? Vahiy elci gondermek, ilham,gizli soz seslenmek , acele etmek anlamlarina gelir.
• Vahiy bir bilgiyi en hizli ve en kestirme yoldan ulastirmak anlamini ifade eder.
• Dini kavram olarak vahiy, Allah'in diledigi seylri peygamberlerine muhtelif hallerden biriyle bildirmesi demektir.
peygamberimize vahiy su sekillerde gelmistir: sadik ruya ile, cebrail vasitasi ile, kalbe dusmesi,melegin insan seklinde gorunmesi ile, uykuda , dogrudan Allah kelamini duymasi ile.
• Hz peygamber gelen vahyi tasimis ulastirmis ve aciklamistir fakat ne anlamini kesfetmekte nede ifadesinikaliba dokmekte en uufak bir rolu olmamistir.
• Ayet kelimesi: dini terim olarak ayet su anlamlari ifede eder: delil,mucize, acik alamet, ibret belirti, hayrete birakan gorulmemis is gibi.
• Kurani kerimde ayet cogu yerde Allahin varligini ve birligini ispat etmeyi gaye ediniendelilerde ayet kelimesini kullanmistir.
İnsan acisindan ayete bakardak insan ayette muhattap olan varliktir yani insani Allah'a yonelten ona gidisinde iz ve isaret veren her seydir.
• Ayet ikiye ayira biliriz: kevni ayet ve kavli ayet. Kevni ayet : yaratilis yoluyla varlik dunyasina cikarilan varolan fiillerdir. kavli ayet: vahiyle inmis olan ayetlerdir.
• Son olarak Kuranin klasik tanimi soyledir: Hz Muhammed'e vahiy yoluyla parca parca indirilmis, mushaflara yazilmis , tevaturle nakledilmis, tilavetiyle ibadet edilen mu'ciz ilahi kelamdir.
Rümeysa Billur - 11040077

rümeysa billur dedi ki...

Kuranin Butunlugu Uzerine - 2 Bölum
Kuranin kendisini tefsir edis bicimi; Kuran kendisini tesfir eden bir kitaptir. Yani Kurani Kerimin bir kismi diger kismini tefsir eder. Bir yerde muphem olan lafiz baska bir yerde karsimiza belirgin olarak cikabilir.
Kurani Kerime baktigimizda yer yer mutlak olan ifadeleri kayitladigini, genel anlamli ifadeleri tahsis ettigini, müphem hususlari acikladigini, garip kelimelerin anlamini belirledigini ve ihtimalli ifadelerde ihtimali bire indirgedigini gormekteyiz.
Kuran bir yerde kisa ve özlü bir bicimde atifta bulundugu hususlari baska bir yerde genis olarak aciklamaktadir.Kurandaki mecaz ifadeler bazemn ilk bakista Kuranin temel prensibine aykiri görünen ifadeleri, kendi dudunce sistemi icinde acikliga kavusturmaktadir.
Kuran bazen herhangi bir hususta bir yandan kesin ve mutlak tavrini ortaya koyarken diger yandan istisnai durumlarada yer vererek muminlerin faydasina yonelik istisnalar sunmustur.Bazende herhangi bir seyin sebebini aciklayark butunlugu icinde a.lasilmasina intina gostermistir.
Kurani Kerim bazi kissalari sunarken yer kisi ve zaman isimlerini on plana cikarmamistir bu yonuyle muhkem olan yerleri vardir fakat bu belirsizlik hic bir zaman mesajin, anlasilir ve kavranabilir olma ozelligini kaybettirmemistir.
Dili arapca olan Kuran, her zaman muhattabinin kolayca anlayabilecegi yaygin kullanimli kelimelere yer vermemistir.Zaman icerisinde Kuranin garip kelimelerini aciklamayi gaye edinen mustakil eserler verilmistir.
Kurani Kerimde iki ya da daha fazla anlama cekilebilecek kelimeler ve ifadeler yine arap dilinin bir ozelligi olarak yer almaktadir.Kuran bu ihtimalleri bire indirir.Yani Kuran kastettigi anlami yine kendi bunyesinde belirler.
Cogu yerde Kurani Kerim kisa ve özlü ni bicimde temas ettigi konulari diger birimlerinde aciklar.Yani kisaca izah ettigi konulari baska bir bolumde ayrintili olar acikliyor.Mesela inananlardan bahsettigi her yerde imanin esaslarini dile getirmez.
Yine Kuranin arapca olmasi sebebiyle Arap dil zevkine hitap etmekte ve edebi usluplarini kullanmaktadir. Mecaz kelimelere de cokca yer vermektedir. Hangi ifadenin mecaz hangisinin gercek oldugunu yine Kuran muhattabina sezdirir.
Kuranin Kuranla anlasilmasi, sureklidir. Cunku Kuran Allah'in kelamidir.Her hangi bir zaman veye zeminle kayitli degildir. Bu bakimdan Kuranin Kuranla tefsiri tefsiri her zaman gecerli bir tefsir yolu olarak canli kalacaktir . Kuranin anlasilmasina yardimci olan tefsir kitaplari Kuranin Kuranla tefsirini bitirmemistir kiyamete kadar Kuran her nesilde kendisini tesfir etmede en buyuk kaynak olarak dinamizmini koruyacaktir.
RümeysaBillur -11040077

BÜŞRA YALÇIN dedi ki...

BÜŞRA YALÇIN /11040336 / İDKAB 2
KURAN NEDİR? 2.BÖLÜM
Kur'an ,kelime olarak : "toplamak ,okumak ,biraraya getirmek" manalarına gelir.
dini terim olarak ise : Hz. Peygambere Allah tarafından Cebrail aracılığıyla bütün insanlara iletilmek üzere indirilen kutsal kitabtır. El-kitab ile düşünülürsede ;hayatımızı anlamlandıran her türlü manaları ve hakikatleri hüküm ve hikmetleri toplayan kitabtır. Kur’an benzer harfler ,kelimeler ,ayet ve surelerden oluşur.
Kur’anın amacı : insana yol göstermek , rehber olmak , insanın hayatını anlamlandırmaktır. Bunun için Allah ,insan ,tabiat ve evren onun içeriğinde anlatılır.Kur’anın içeriğinin en temel konusu tevhiddir.Allahın varlığı Kur’an için sadece amelidir.
Kur’an semavi kitapların yanlış anlaşılarak tevhid inancının tahrif edilmesine engel olmak üzere nazil olmuştur.
Kur’anı okuyan insan Kur’anın Allah hakkında iki hususu vurguladığını tespit eder.Birincisi:Allah en üstün varlıktır.İkincisi ise var olan tek gerçek varlıktır.
Kur’anı kerimin herhangi bir kitabla ortak yönü iki kapak arasında yazılı sayfalar olmasıdır.Farklı özelliği ise; adı,eşsiz ve benzersizdir. Allah kelamı bir yazarın eseri değil,içindekiler,kaynaklar,dipnot vs yoktur.Metni asla değiştirilemez,ismiyle müsemmadır.Adları özelliklerini içerir.
Kur’anda kıssalar anlatılmıştır,bu kıssalar insana öğütler verir,yol gösterir.
Vahiy : Kur’an vahiy yoluyla inmiştir.Vahiy kök olarak : elçi gödermek ,ilham ,gizlice söz söylemek,seslenmek … anlamlarına gelir.Lügat olarak ; işareti muhataba en hızlı ve kestirme yoldan ulaştırma anlamını ifade eder.Dini terim olarak ise;Allahın dilediği şeyleri paygamberlerine biriyle bildirmesidir.
Peygamberlere gelen vahiyler çeşitli şekillerde gelmiştir: - sadık rüya şeklinde , -kalbe ilhamla, -meleğin bir insan suretinde temessül etmesi şeklinde ,- cebrailin asıl suretinde görünmesi şeklinde, -göklerin üstünde,perde arkasından hitabta bulunulması , - bir uğultu şelinde
Hz .peygambere gelen vahiy sıradan bir vahiy değildir.Hz. Muhammed vahiyi almaya kabiliyetli hale gelince vahiy üzerinde düşünmeye hazır hale gelmiştir.Vahyi aldıktan sonrada beşeri özellikleri aynı kalmıştır.
Ayet :Kurandaki ayet kelimesi şu anlamlara gelmektedir: delil ,mucize ,alamet- nişan anlamında ,acayip iş anlamında,kıyamet alameti anlamında,ibret anlamında ve kur’anın tümü yada belli bölümleri anlamında
İnsan açısından ayet ise:insanı Allaha yönelten ona gidişimizde iz ve işaret veren her şeydir.
Allahın varlığını ve birliğini anlama konusunda ayet ikiye ayrılır bunlar :kavli ayet ve kevni ayet tir. Kavli ayet: İnsanın çevresinde ve bizzat kendi yapısında bulunan sayısız âyet, yani Rabbimizin varlığına ve kudretine işaret eden sonsuz alamet; onun inanması ve Rabbine boyun eğmesi için yeter Peygamberlere indirilen bütün ilâhí kitaplar ‘kavlí’, yani sözlü âyetlerdir. Kevni ayet ise :Fıtrat yoluyla varlıklar dünyasına çıkarılan ve evrende fiilen varolan ayetlerdir.Kevni ayette kendi arasında ikiye ayrılır ,afaki ve enfüsi ayet olmak üzere.

BÜŞRA YALÇIN dedi ki...

BÜŞRA YALÇIN /11040336 / İDKAB 2
KURAN NEDİR? 2.BÖLÜM
 Kur'an ,kelime olarak : "toplamak ,okumak ,biraraya getirmek" manalarına gelir.
dini terim olarak ise : Hz. Peygambere Allah tarafından Cebrail aracılığıyla bütün insanlara iletilmek üzere indirilen kutsal kitabtır. El-kitab ile düşünülürsede ;hayatımızı anlamlandıran her türlü manaları ve hakikatleri hüküm ve hikmetleri toplayan kitabtır. Kur’an benzer harfler ,kelimeler ,ayet ve surelerden oluşur.
 Kur’anın amacı : insana yol göstermek , rehber olmak , insanın hayatını anlamlandırmaktır. Bunun için Allah ,insan ,tabiat ve evren onun içeriğinde anlatılır.Kur’anın içeriğinin en temel konusu tevhiddir.Allahın varlığı Kur’an için sadece amelidir.
 Kur’an semavi kitapların yanlış anlaşılarak tevhid inancının tahrif edilmesine engel olmak üzere nazil olmuştur.
 Kur’anı okuyan insan Kur’anın Allah hakkında iki hususu vurguladığını tespit eder.Birincisi:Allah en üstün varlıktır.İkincisi ise var olan tek gerçek varlıktır.
 Kur’anı kerimin herhangi bir kitabla ortak yönü iki kapak arasında yazılı sayfalar olmasıdır.Farklı özelliği ise; adı,eşsiz ve benzersizdir. Allah kelamı bir yazarın eseri değil,içindekiler,kaynaklar,dipnot vs yoktur.Metni asla değiştirilemez,ismiyle müsemmadır.Adları özelliklerini içerir.
 Kur’anda kıssalar anlatılmıştır,bu kıssalar insana öğütler verir,yol gösterir.
 Vahiy : Kur’an vahiy yoluyla inmiştir.Vahiy kök olarak : elçi gödermek ,ilham ,gizlice söz söylemek,seslenmek … anlamlarına gelir.Lügat olarak ; işareti muhataba en hızlı ve kestirme yoldan ulaştırma anlamını ifade eder.Dini terim olarak ise;Allahın dilediği şeyleri paygamberlerine biriyle bildirmesidir.
 Peygamberlere gelen vahiyler çeşitli şekillerde gelmiştir: - sadık rüya şeklinde , -kalbe ilhamla, -meleğin bir insan suretinde temessül etmesi şeklinde ,- cebrailin asıl suretinde görünmesi şeklinde, -göklerin üstünde,perde arkasından hitabta bulunulması , - bir uğultu şelinde
 Hz .peygambere gelen vahiy sıradan bir vahiy değildir.Hz. Muhammed vahiyi almaya kabiliyetli hale gelince vahiy üzerinde düşünmeye hazır hale gelmiştir.Vahyi aldıktan sonrada beşeri özellikleri aynı kalmıştır.
 Ayet :Kurandaki ayet kelimesi şu anlamlara gelmektedir: delil ,mucize ,alamet- nişan anlamında ,acayip iş anlamında,kıyamet alameti anlamında,ibret anlamında ve kur’anın tümü yada belli bölümleri anlamında
 İnsan açısından ayet ise:insanı Allaha yönelten ona gidişimizde iz ve işaret veren her şeydir.
 Allahın varlığını ve birliğini anlama konusunda ayet ikiye ayrılır bunlar :kavli ayet ve kevni ayet tir. Kavli ayet: İnsanın çevresinde ve bizzat kendi yapısında bulunan sayısız âyet, yani Rabbimizin varlığına ve kudretine işaret eden sonsuz alamet; onun inanması ve Rabbine boyun eğmesi için yeter Peygamberlere indirilen bütün ilâhí kitaplar ‘kavlí’, yani sözlü âyetlerdir. Kevni ayet ise :Fıtrat yoluyla varlıklar dünyasına çıkarılan ve evrende fiilen varolan ayetlerdir.Kevni ayette kendi arasında ikiye ayrılır ,afaki ve enfüsi ayet olmak üzere.

BÜŞRA YALÇIN dedi ki...

BÜŞRA YALÇIN /11040336/İDKAB 2
KUR’ANIN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE (2.BÖLÜM)
KUR’ANIN KENDİSİNİ TEFSİR EDİŞ BİÇİMİ
 Genel olarak : Kur’an kendi kendini tefsir eder.Kapalı olarak verilen ayetlerin bazıları başka bir ayette karşımıza çıkar.
 Mutlak ifadelerin kayıtlanması : Kurandaki bazı ayetler mutlak olarak yasaklanmıştır,bazı ayetlerde ise kesin bir mutlaklık yoktur.Örn:faiz konusunda bakara suresinin 275.ayetinde faiz kayıtsız şartsız haram kılınmıştır fakat;ali İmran suresinin 130.ayetinde ise kat kat faiz yemek yasaklanmıştır.
 Genel ifadelerin tahsis edilmesi : Tefsir örnekleri bu hususta iki grupta incelenir.Birincisi :genel anlamlı kastolunan şeyin belirlenmesi.Kuranı kerimdeki bir ayet yerine göre farklı anlamlara gelebilir.İkincisi ise; genel anlamlı bir kelimenin kapsadığı ifadeler farklı olabilir,kuran diğer suredeki ayetlerle anlatılmak istenen şeyi ortaya çıkarır.
 Müphem hususların açıklanması : Kuranın bir özelliğide kıssaların verilmesinde yada diğer vesilelerle yer ,zaman ve kişi özelliklerini ön plana çıkarmamasıdır.Kuran bu durumda genelde zamirleri,işaret isimlerini ve ismi mevsulleri kullanmaktadır.Kuran belirsiz bıraktığı bazı şeyleri kendi içinde açıklamıştır.
1. İsm-i mevsullerle kastolunan şeylerin açıklanması : Kuranı kerimde bazı şahıs ve nesne adları açıkça verilmeyip ismi mevsullerle anlatım tarzı vardır.örn:Fatiha suresinde “kendilerine nimet verdiğin kimselerden …” burada kastedilen peygamber ,şehit ve salihlerdir.
2. İsm-i işaretlerin gösterdikleri şeylerin açıklanması : Kuranı kerimde işaret edilen isimlerin kimler hakkında olduğunun ortaya çıkarılmasıdır.
3. Zamirlerin açıklanması : Anlatımda tekrardan kaçınmak için zamirler kullanılmıştır.Ayetlerde zamirler kullanılır o ayette neyden kastedildiği belli olmasada diğer ayetler vasıtasıyla anlatılmak istenen açıkça orataya çıkar.
4. Bir şeyin veya şahsın gerçek adının zikredilmemesi : Kuranda künyesiyle zikredilen kişiler vardır. Bu isimler bir ayette açık olarak verilmesede başka bir ayette ismiyle birlikte ortaya çıkmıştır.
5. Zaman ve mekanla ilgili belirsizliğin giderilmesi : Bir ayette verilen zaman ve mekan belirsizliği başka bir ayetle açığa çıkarılmıştır.

 Garip kelimelerin açıklanması : Kuranda her zaman kolayca anlaşılabilecek bir konuşma dilinde yada yaygın olarak kullanılan kelimeler yoktur. O dönemin arap dilinde çok az kullanılan sadece belirli kesimin bildiği kelimelerde kuranda yer almıştır.örn :Tarık suresinin 1 ve 2. ayetlerindeki “Tarık “ kelimesi surenin 3. Ayetindeki (o karanlığı delen yıldızlar ibaresiyle açıklanır.)
 İfadelerdeki ihtimallerin bire indirgenmesi : Kuranda iki yada daha fazla anlama gelebilecek kelimeler ve ifadeler arap dilinin bir özelliğidir.Kuran bu fazla anlama gelebilecek kelimeleri bire indirgemiştir.
 Kısa ve veciz ifadelerin geniş açıklanması : Kuranda kısa ve özlü şekilde anlatılan konuların kuranın başka yerinde ayrıntıya inilmesi yada bir iki kelime ilaveyle kısa ve özlü ifadeye açıklık getirilmesidir.
 İfadelerin mecazi oluşlarının tayin edilmesi : Kuranda hangi ifadenin hakiki ,hangisinin mecaz olduğunu kastedilen şeyin manasına bakarak yada kuranın bütünü içerisinde anlarız. Örn : enfal suresinde geçen “yeryüzünde gezen hayvanlar” ifadesi akıllı fakat aklını kullanamayan insanlar için kullanılmıştır.
 İzahi güç hususlarının açıklanması : Anlaşılması güç ,çelişki bulunan ifadelere müşkil denir. Kuranın bu tür anlaşıması güç olan ifadeleri açıklar.